tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

‘‘Azerbaycan’ın çok kültürlülüğü, 2.Karabağ Savaşı’nda pekiştirici etken olarak karşımıza çıkıyor’’

‘‘Azerbaycan’ın çok kültürlülüğü, 2.Karabağ Savaşı’nda pekiştirici etken olarak karşımıza çıkıyor’’
27.09.2021
A+
A-

Vatanseverlik, kişiliği karakterize eden en yüksek ahlaki ve etik açıdan kaliteli olan insanların kan hafızasıdır. Bu hafıza, insanımızın hayatında her zaman ana kriter ve karakter olarak şekillenmiştir. Geçen yılın son aylarına denk gelen ve Azerbaycan’ın büyük zaferi ile sona eren 44 günlük Vatan Savaşı günlerinde hem savaş cephesinde, hem de arka cephede yaşanan süreçler bunu bir kez daha doğruladı. İnsanlarımızı tarihin bu imtihanından galip çıkaran en önemli etkenlerden biri de kuşkusuz sarsılmaz vatan sevgisiydi. Yiğit Azerbaycan Ordusu’nun Muzaffer Ali Baş Komutan İlham Aliyev’in önderliğinde İkinci Karabağ Savaşı’nda işgal altındaki topraklarımızı düşman birliklerinden temizleyerek Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü sağlamayı başarması, bu vatana bağlılığının somut haliydi.

2. Karabağ Savaşı günlerinde halkımızın en önemli özelliklerinden biri milli birlik ve beraberliğin en had safhaya yükselmesi oldu. İkinci Karabağ Savaşı sırasında binlerce gencin Ermeni saldırganlarına karşı gönüllü olarak savaşması ve cepheye gitme arzusunu dile getirmesi tesadüf değildi. Geride kalanlar dayanışma ve cephede savaşanlara yardım etmek için ellerinden geleni yaptılar, her türlü maddi ve manevi desteği vermeye hazır olduklarını gösterdiler ve dini, dili, ırkı fark etmeksizin bütün ülke vatandaşları dışarıdan gelen tehditlere karşı milli birlik sergilediler. Bütün bunlar bir kez daha gösterdi ki, vatanın ortak çıkarları, Azerbaycan halkının dini ve kültürel konumu ne olursa olsun birliği, her yurttaş için her türlü arzu ve özlemin üzerindedir. O günden sonra Azerbaycan halkının kararlılığı, birlik ve beraberliği, vatanseverliği kelimenin tam anlamıyla tüm dünyaya örnek oldu. ‘‘Biz birlikte daha güçlüyüz!’’ sloganı zaferimize ulaşmadaki etkisi benzersiz oldu.

Bu sözleri gercektarih.com.tr’ye verdiği demeçte Bakü Uluslararası Çokkültürlülük Merkezi İcra direktörü Revan Hasanov 27 Eylül’de Vatan Savaşı’nın başlamasının I. Yıldönümüyle ilgili düşüncelerini dile getirirken söyledi.

Azerbaycan toplumunda her zaman huzurun, barışın ve istikrarın mevcut olduğunu, özellikle şanlı Azerbaycan askerinin muzaffer Ali Başkomutan İlham Aliyev önderliğinde kazandığı zaferden sonra bu huzurun, barışın ve istikrarın daha da sağlamlaştığını belirterek Azerbaycan devletinin yıllardır toplumda karşılıklı saygı ve sevgiye dayanan diyalog temelleri attığını vurguladı.

İcra direktörüne göre, ölümü dahi göze alarak, yalın elle, dişle, tırnakla Şuşa’yı ve diğer işgal altında kalan toprakları özgürlüğüne kavuşturan vatan evlatları aynı şevkle, aynı istekle o kurtarılmış bölgelerde yaşayacak ve orayı tekrar cennete dönüştüreceklerdir ve bunda devletimizce, Azerbaycan’da asırlardır yaşayan farklı dinî cemaatler ve etnik kimliklere çok kültürlülük ve hoşgörü ilkeleri temeline dayanan devlet politikasının çok büyük etkisi vardır: “Gerek savaş sırasında gerekse savaş sonrasında enformasyon alanında düşmana karşı ulusal birlik ve dinsel dayanışma sergileyen vatandaşlarımız düşmanın ülkemize yönelik kışkırtmalarına şiddetle karşı çıkarak, çeşitli dillerde vatan savunmamızla ilgili bilgiler içeren belgeseller, yazılı ve görsel dokümanlar hazırlayarak hak davamıza katkıda bulundular, bunu da gerek yazılı, sosyal ve görsel medyada paylaştılar.”

Bakü Uluslararası Çokkültürlülük Merkezi İcra direktörü Revan Hasanov daha sonra kırk dört günlük Vatan savaşında kahramanca savaşmış, şehit olmuş cesur Vatan evlatları arasında asırlardır bu topraklarda yaşamış tüm halkların ve dinlerin temsilcilerinin bulunduğunu ve onların bu Vatan uğrunda savaşmalarının tek bir nedenleri olduğuna dikkat çekerek:

‘‘ O neden de şuydu: Azerbaycan Cumhurbaşkanı her zaman her bir Azerbaycan vatandaşının garantörü olduğunu söylüyordu, sadece söylemekle yetinmiyor, aynı zamanda bunu davranış ve tutumlarıyla kanıtlıyordu. Aynı davranış ve tutumlar bu gün de sergilenmektedir. Örneğin, Ramazan bayramında sayın Cumhurbaşkanımızın Gabala ilinin Nic kasabasını ve  Kutsal Meryem Ana Kilisesi’ni ziyaret etmesi bu geleneğin bu gün de sürdürülmektedir ki, bu kanıtların ışığında biz ülkemizde çok kültürlülüğün sıradan bir durum olmadığını tam tersi bunun asırlardır oluşmuş bir gelenek olduğunu görüyoruz.’’

gercektarih.com.tr/BAKÜ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.