Bizim hikayemiz: Gazze anısına…
Çocukken bize “Bir köyümüz var uzakta” derlerdi/
Ne biz oraya gider, ne oradakiler bize gelirlerdi/
Araplar dayımız, Kürtler kuzenimiz, amcalarımızsa Türkmenlerdi/
Görüşmezdik, çünkü sınırları çizenler öyle istemişlerdi/
Bir adı Halep’ti o köyün bir adı Bağdat/
Tatlımız birinden gelir yanlışımız diğerinden dönerdi, heyhat/
Her unsuru ile biz topyekün bir ümmet idik, Vasat/
Bir köyden ilim nehirleri akardı, öbüründen Hayat/
Ha bir de Yemen ile Trablusgarp köylerimiz var idi/
Oraya gidenlerimiz ise geriye dönmezlerdi/
Misafirperverlik beklerken güya hançerlenmişlerdi/
Çünkü tarihimizi yazanlar öyle belletmişlerdi/
Ya Mekke ve Medine köylerimize ne demeli/
Orayı görmekti, Türk’ün, Arab’ın, Kürt’ün ortak Emeli/
Kardeş köyler imiş Hicaz, Anadolu, ve Rumeli/
Viyana’dan Senegal’e kim derdi ki ” Buralar Yadeli!”
Velhasıl bir köy maneviyat yüklü hurma ikram ederdi/
Diğeri ana kuzusu, köylü güzeli gelin verirdi/
Öteki kahvemizi, şekerimizi, helvamızı gönderirdi/
Beriki sadakatini, bağlığını ve dostluğunu iletirdi/
Ah o köylerimize nasıl bir hazan Ve kıtlık vurdu/
Bostanları, Bahçeleri, çiçekleri ve de nehirleri kurudu/
Yetmezmiş gibi saldırıyor sırtlanı, yamyamı, iti, aç kurdu/
Medeniyetlerin anası köylerimiz şimdilerde yoklukların yurdu/
Artık kanımız akıyor nehirlerinde o köylerimizin/
Irzı çiğneniyor, namusu payimal ediliyor o gelinlerimizin/
Evlat acısı içiliyor her hanede yerine o kahvelerimizin/
Dalgalarından Heybe değil, ceset vurur oldu denizlerimizin/
Bırakın dayıyı, kuzeni, amcayı Ve komşuyu tanımayı/
Marifet sayıyor artık kardeş kardeşi satmayı/
Yüzü çamura batan anam, minik bedeniyle Taşıyan mı kavgayı…
Yoksa uçurum kenarında itişen bizler mi bekliyor kurtarılmayı?
HALİT ŞİRKAN HATAY
13 Aralık 2016