Çin’in orta kuşak yol inisiyatifi, Zengezur Koridoru ve Türkiye
Dünyanın siyasal ve ekonomik yapısı ve uluslararası güç dengesi sürekli değişmektedir. Çin değişmekte ve gelişmekte; ABD Rusya’yı ve Çin’i çevreleme politikasını sürdürmekte, Ukrayna-Rusya Savaşı yeni haritalar, ittifaklar ve güç dengeleri oluşturacak, dünya ticaret yollarının ve enerji kaynaklarının önemli bir bölgesi olan Doğu Akdeniz’de zaman zaman sular ısınmakta, Batı Türkiye’yi Yunanistan üzerinden köşeye sıkıştırmaya çalışmaktadır.
Bu yazımızda bilhassa Çin’in, kuruluşunun 100. yılına yetiştirmeye çalıştığı Orta Kuşak Yol İnisiyatifi’ni ve İkinci Karabağ Savaşı sonrası gündeme gelen Zengezur Koridoru’nu ele alacağım.
Evvelâ Doğu Akdeniz’e bakalım. Doğu Akdeniz, ülkelerin enerji geçiş güzergâhı üzerindedir. Günde yaklaşık 7 bin civarında gemi bu bölgeden geçmekte ve dünya ticaretinin ¼’üne ev sahipliği yapmaktadır. Doğu Akdeniz’in güvenliği bütün ülkeler için önemlidir. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin 1.542, Mısır’ın 840, İsrail’in 273, Lübnan’ın 225, Suriye’nin 193, Libya’nın ise 1800 km kıyı şeridi vardır. Bölgeye hâkim olmak, kara ve deniz yoluyla dünya ticaretini kontrol altında tutmak, demektir.
2010 yılında ABD Akdeniz’de Levant havzasında enerji kaynaklarının keşfi ile beraber bölge güvenliği üzerinde durmaya başlamıştır. 2010’da dört Doğu Akdeniz ülkesi (Türkiye, Suriye, Irak ve İran) “Doğu Akdeniz Dörtlüsü” olarak aralarında entegrasyonu derinleştirmek için birlikte “Yakın Komşular Ekonomik ve Ticaret Ortaklık Konseyi” kurdu. Bunun adı Şamgen idi. ABD’nin bölgesel hesaplarına ters düşen bu birliktelikten kısa süre sonra Suriye’de iç savaş başladı ve bölgede her anlamda bir kaos yaşanıyor. Devletlerin dilinde her ne kadar “barış” olsa da barış kelimesi altında yaptıkları apaçık savaştır. Zamanın Rusya Genelkurmay Başkanı General Valery Gerasimov’a göre 21.yüzyılda savaş ve barış arasındaki ayrım bulanıklaşmıştır. Bunun temel nedeni savaşların artık devletler tarafından resmi olarak ilan edilmemesidir.
Suriye Savaşı’ndaABD’nin amacı Doğu Akdeniz’e ulaşacak bir PKK garnizon/koridor devletinin kurulmasıdır. Libya ise bu amacı taçlandıracak coğrafyadadır. ABD bölgede ülke sınırlarını değiştirmeyi amaçlamaktadır. ABD “Kürt sorunu” bahanesiyle PKK/PYD/YPG/SDG gibi grupları meşru zemine oturtmakta ısrarcıdır. PKK garnizon devletini kurmakla ABD’nin bir muradı da Türkiye’nin güney sınırına paralel, Türkiye’yi çevrelemek, tarihi topraklarla ve enerji kaynaklarıyla Türkiye’nin irtibatını koparmak, Türkiye’yi sözde bir Kürt devletiyle sınır yapmaktır. Bölgesinde yapılan operasyonların farkında olan Türkiye başarıyla gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonlarla ABD’nin planlarını bozmayı başarmıştır.
Çin’in Orta Kuşak Yol İnisiyatifi’ne biz “Demir İpekyolu” diyebiliriz. Çin’i bu yolu yapmaya ve yeni limanlar almaya zorlayan şey güneydeki deniz yolunun ve boğazların ABD’nin, kuzey yolunun da Rusya kontrolünde olması ve yolun çok uzun olması, nakliye giderlerindeki yüksek maliyet. Çin, Güney Asya’da deniz yolundaki Malaka Boğazı’ndaki ABD varlığını tehdit olarak görüyor. Çin’den Avrupa’ya gönderilen 10 milyon konteynerin yüzde 96’sı deniz yolu, yüzde 4’ü ise Kuzey Koridoru olarak adlandırılan Trans-Sibirya demiryolu hattı ile kıtaya gitmektedir. En önemli bölümünün Türkiye’nin oluşturduğu orta koridor, kuzey koridor (trans Sibirya demiryolu) ile karşılaştırıldığında 2 bin km daha kısa. Bu, iklim şartları ve mesafe kısalığı dikkate alındığında ulaşımın ve nakliye maliyetinin ciddi oranda azalması, ürünlerin hedeflerine iki hafta erken gitmesi demek.
Çin’in ticaretini denizden yapmak istemeyişinin bir nedeni de konteyner taşımacılığındaki illegalite ve maliyet. Konteynırlar insan kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığı, yedek parça kaçakçılığı, terör örgütü kaçakçılığı için de kullanılmaktadır. Ayrıca deniz yolunda korsan faaliyetleri de artmıştır. Konteyner taşımacılığının problemlerinden biri de yükün transferinden sonra boş konteynerlerin geri götürülmesidir.
Ticarette tüm bu nedenlerden dolayı “Orta Kuşak Yol İnisiyatifi” denilen demir ipekyolunu tercih eden Çin 2019’dan sonra ticaretinin yüzde 15-20’sini orta kuşaktan yapmaya başlamıştır.
“İpek Yolu” adını ilk defa 1877’de Alman coğrafyacı Ferdinand Freiherr von Richthofen kullanmıştır. Çin ile Anadolu ve Avrupa arasında yapılan bu ticaretin ana metaını ipek teşkil ettiğinden bu yola “İpek Yolu” adı verilmiştir. Bu yolun 20.yüzyıla kadar hemen tamamı Çin’den Avrupa’ya Türk topraklarından geçiyordu ki bu yola Turan Yolu dense yanlış olmaz. Kaldı ki, asırlardır bu yolun güvenliğini sağlayan; yol etrafında ve menzillerinde, yolun geçtiği şehirlerde sosyal, ticarî ve kültürel hayatın baş aktörü de tabii olarak Türkler olmuştur.
Projenin iki ucunda da Türkler vardır. Projenin başladığı yer Çin’in batısı, yani Doğu Türkistan’dır. Burası Çin’in Uygur bölgesidir. Projenin diğer ayağı Türkiye’dir. İpekyolu’nun başladığı yerden Balkanlara kadar Türkçe konuşulmaktadır.
Uzunluğu 821 km olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının 31 Ekim 2017’de açılması Kuşak Yol İnisiyatifi’nde “Orta Koridor”un en önemli halkası ve tamamlayıcısı ülkemizi yapmaktadır. Bununla beraber Türkiye AB ve Gümrük Birliği ülkesi olması, gelişmiş bir ulaşım altyapısına ve eğitilmiş büyük bir insan gücüne sahip olması dış yatırımların yapılması için uygun bir ortam sunmaktadır.
Bu yolda ilk tren 1 Kasım 2019 Çin-Şian (Xi’an) şehrinden yola çıktı. 3 Kasım’da Kars’tan Türkiye’ye giriş yaptı. 7 Kasım’da İstanbul Marmaray’dan geçerek son durak Çekya’nın başkenti Prag’a vardı… Tren bu seferinde toplam 11.481 km yol aldı, 10 ülke geçti. Bu yolun Avrupa ülkeleri arasında en uzun yol güzergâhı Türkiye’dir (2.285 km). Bu ilk seferde trenin taşıdığı ürünler için tek irsaliye (birleşik irsaliye) kullanılmış. Türkiye Çin ile yapacağı görüşmelerde bu yük treninin ülkemizden her geçişinde irsaliye kesip Çin’den ücret talep etmelidir. Tren Avrupa’dan lüks mal yükleyip Çin’e götürürken, bizim de bu trene yükleyeceğimiz (satacağımız) ürünler olmalıdır.
Demir İpekyolu 65 ülke ve 300 milyar dolarlık ticaret hacmi demek. Avrasya’nın kavşak noktası İran ve Türkiye. Bu noktada her iki ülke de ABD’nin hedefinde… Türkiye büyük Avrasya kıtasının en önemli ülkesidir. İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra Ermenistan’ın İran sınırında 43 km’lik Zengezur Koridoru’nun açılmasıyla Demir İpekyolu’na Anadolu-Hazar havzasında yeni ve tarihi öneme sahip bir alternatif oluşturulmuş olacaktır. Nahçıvan’ı Azerbaycan’a karayolu ve demiryoluyla bağlama fırsatı verecek Zengezur Koridoru aynı zamanda Azerbaycan’ın petrol ve doğalgaz gibi yeraltı kaynaklarının Anadolu’ya ve Avrupa’ya ulaştırılmasında (mesafenin kısalması nedeniyle) maliyetleri de hayli düşürecektir.
DEVAMI GERÇEK TARİH TEMMUZ 2022 SAYISINDA