Çok bildiğimiz cephede, bilmediğimiz Asya Taburu
Gazeteci ve araştırmacı yazar Mehmet Poyraz zorunluluklar, umutlar, kahramanlıklar, tutsaklıklar, buhranlar, savruluşlar, yitişler, dirilişler ama en önemlisi Cihad bilincine açık hevesler ile örülü tarihsel bir macerayı, unutuluşun tozlu sayfaları arasından çekip çıkarıyor ve bir ibret vesikası olarak takdim ediyor.
Bu tarihsel maceranın aktörleri, Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya Müslümanları arasından seçilmiş olup da Rus ordusu lehine savaşan askerlerdir. Bunlardan, Almanya ve Avusturya-Macaristan ordularına esir düşenler…
Osmanlı İmparatorluğu ile Almanya’nın ittifakına bağlı olarak, Cihad-ı Ekber’in başlamasını müteakip esir askerler arasından gönüllülük esasına göre oluşturulan Asya Taburu, şimdiye kadar oryantalistlerin bilinçli bir şekilde, yerli tarihçilerin ise bilinçsizce ihmal ettikleri bir konu olmuş. Şu halde, “Rusya Müslümanları Irak Cephesi’nde/Asya Taburu”, yani söz konusu kitap, Asya Taburu’nu dörtbaşı mamur bir şekilde ele alan ilk ve tek eserdir.
Akademik hassasiyetlerin göz ardı edilmediği kitap kronolojik bir tasnife dayalı olarak üç bölümden oluşturulmuş.
İlk bölümde, Asya Taburu’nun oluşmasına kadar yaşanan uluslararası gelişmeler masaya yatırılıyor. Birinci Dünya Savaşı’nın nedenleri, Osmanlı, Almanya, Rusya ilişkileri, bu ilişkilerin Asya Taburu’nun oluşumuna etki edecek sonuçları ayrıntılarıyla ele alınıyor. Bu bölümde özellikle esir Müslüman askerler için oluşturulan kamplar, bu kamplarda olan bitenler, sözgelimi Mehmet Âkif, Abdürreşid İbrahim gibi kanaat önderlerinin ziyaretleri, kampta gazete çıkarılması, cami inşa edilmesi, vb. dikkat çekicidir. Tabii bunlardan en önemli olanı ise Asya Taburu’nun oluşturulması sürecidir. Yola çıktıkları ilk savaş ve sonrasında yaşadıkları esarete dönük maceralardan sonra, büyük bir sadakat ve coşkun bir gönüllülük içinde Asya Taburu neferi olan askerler için yeni umutlar, Berlin’den başlayarak İstanbul, Anadolu, Cerablus, Bağdat gibi diyarlara yapacakları seferlerdedir. Cepheden cepheye koşan bu Cihad askerleri, gittikleri her bir coğrafya parçasında, askerlik mesleğinin bütün cilveleriyle özdeş haldedirler. Onların bu dört bir tarafa atılışları kitabın gövdesini oluşturan ikinci bölümdedir.
Son bölüm, cepheden dönüşlere ayrılmıştır. Kuşkusuz geride kalanlar, bırakılanlar veya yeni maceralara götürülenler dışında. Bu kitap, İslam’ın Cihad şuuruna sıkı sıkıya bağlılığın bir ifadesi olan Asya Taburu’nu sırlayıp bir kenara koymuyor. Tersine bir hamleyle, bugünün ve geleceğin umut ışığına takdim ediyor.
CEVAT AKKANAT – gercektarih.com.tr