İslam Doğu ve Hristiyan Batı

Birinci ve ikinci dünya savaşlarının galiplerinin Siyasi, iktisadi, askeri ve stratejik açıdan neler yapabildiklerini adam gibi öğrenmiş olsa idik onların varislerinin de neler yapabileceklerini öngörür, kavrar ve siyasi, iktisadi ve askeri olarak bugünler için hazırlık yapar ve tam tekmil karşılarına dikilirdik. (Atatürk’ün okumalarını, hazırlıklarını istisna ediyorum).

İslam’ın zuhuruna hazırlıksız yakalanan Batı, İslam’la birlikte doğuda ne olup gittiğini, nasıl bir yenilik ve aydınlanma yaşandığını ve nasıl bir güç merkezi oluştuğunu kavraması bin yılını aldığı gibi ona çok da pahalıya patladı. Bin yıl sonra da olsa hazırlığını yaptı ve Doğulu İslam’ın karşısına çıktı ve bütün kayıplarını fazlası ile telafi etti.

Kızgın demir gibi yaksa da gerçekler öyledir, zira İslam’ın tam kalbinde yer alan Kudüs’ü almak ve orada Yahudi bir devlet kurmak İstanbul’u onlardan almaktan daha az bir karşılık değildir!

İslam aleminin enerji kaynaklarını keşfetmek ve işleterek talan etmek fütuhat yolu ile aldığımız toprakların gelirinden daha aşağı değildir!

İslam’ın doğduğu toprakları neredeyse bir eyalet gibi yönetiyor olmak İspanya’yı yönetmekten daha az bir karşılık değildir!

Onlarca mezhep, tarikat ve cemaat adı altında İslam’ı bölmeleri ve insanımızı bize karşı kullanmaları İslam’ın onları zayıf yakalaması, bölmesi ve devşirme sistemine karşı alınmış daha zayıf bir intikam değildir!

Saddam’ı Irak’ın başkentinde bir kurban bayramı gününde asmasının acaba bizde muadili var mı onlara karşı? Kaddafi’yi kendi ahalisine kazığa oturtmasının bizde benzeri var mı onlara karşı?

Kültür, yaşam tarzı, dil, ilim ve bilim konusundaki tahakkümlerini hiç saymıyorum. Ve özetle;

HRİSTİYAN BATI’NIN YARATTIĞI AMERİKA, İSLAM DOĞU’NUN YARATTIĞI OSMANLI’DAN DAHA GERİ DEĞİLDİR!

400 yıldır hamle ve saldırı onlardan gelmekte. 400 yıldır biz Batı’da ne olup gittiğini, nasıl bir aydınlanma ve gelişme yaşandığını, nasıl bir güç merkezi oluştuğunu henüz kavramış değiliz.

Beni ürküten bir kaç soru var zihnimde: Batı (Amerika dahil) gücünün zirvesine çıkmış mıdır? Yoksa hâlâ yukarı doğru tırmanmakta mı? Doğu İslam, Batı’daki süreci yakın bir tarihte kavrar da onlardan daha üstün bir hazırlık yapar mı? Yoksa kavraması daha yüz yıllar alır mı? Batı bu sefer bizim uyanmamıza ve aydınlanmamıza acaba fırsat verir mi?

Gazze olayı bana yukarıdaki bütün acı gerçekleri düşündürdü ve Batı’nın hala yukarı doğru tırmandığını, bizimse hala aşağı doğru gittiğimizi gösterdi. Kendi içinde adaleti, hukukun üstünlüğünü, özgürlüğü, barışı, birliği ve ortak bir vizyonu, misyonu, ideali tesis edemeyen İslam ülkeleri kendi insanı adına Batı’dan bu değerleri Filistin’de ikame etmesini istemekte. Bu büyük tezadı görmekten bile aciziz.

Gazze üzerinden Ortadoğu ve Akdeniz’i tekrar dizayn etmek ve yeni kaynakları paylaşmak isteyen Hristiyan Batı, önünde engel gördüğü Doğulu ve İslam Türkiye’yi Suriye ve mülteci üzerinden, Doğulu Hristiyan Rusya’yı demek ki Ukrayna üzerinden bataklığa çekerek yormuş ve onu da hazırlıksız yakalamıştır. Bundan sonra ne mi olur?

“1500 Yıllık Süreci okuma ve Çözüm” yazısı ile devam edecek…

HALİT ŞİRKAN HATAY