Türkiye çalıntı vakfiyenin peşinde
SALİHA SULTAN Türkiye, Londra’da müzayedeye çıkarılan, Fatih Sultan Mehmet tuğralı vakfiyenin iadesi için Interpol’e başvurdu. Vakıflar Genel …
SALİHA SULTAN
Türkiye, Londra’da müzayedeye çıkarılan, Fatih Sultan Mehmet tuğralı vakfiyenin iadesi için Interpol’e başvurdu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) ile Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü vakfiyenin 1918-1920 yıllarında İngilizlerin İstanbul’u işgali sırasında kaçırılan eserlerden olduğunu belirterek, Türkiye’ye iadesi için Interpol nezdinde çalışma başlattı.
Önceki gün basına ferman olarak yansıyan 559 yıllık vakfiyenin 21 Ekim’de Londra’da müzayedeye çıkacağı gündeme gelmişti. Haberlerin ardından açıklama yapan VGM, Zağanos Paşa Vakfı’nın tüm yazışmalarının bulunduğu, sadece ‘vakıf senedi’ olarak da bilinen ‘vakfiye’nin kayıp olduğunu ve yıllardır arandığını belirtti.
Ayrıca Osmanlı’nın son dönemi ile Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında bu şekilde kaçırılmış, hibe edilmiş veya satılmış 22-23 eser bulunduğu, bu eserlerin tespiti için çalışmaların sürdüğü, bulundukça da iade girişimine başlandığı kaydedildi.
Balıkesir’de bulunan Zağanos Paşa Vakfı’nın kuruluş amacı ve kuruluş şartlarının yer aldığı Hicri 866 tarihli (1462) tarihli vakfiye fermanında Fatih Sultan Mehmet Han’ın tuğrası bulunuyor. ‘Besmele’ ile aşlayan ve Arapça el yazısı ve siyah mürekkeple yazılan vakfiyede ayrıca vakıf kurucularının isimleri bulunuyor. 114 santim uzunluğunda ve 20,5 santim genişliğindeki eserin açılış fiyatının 80 bin paund (980 bin TL) olduğu belirtiliyor.
‘FRANSA TASDİK ETMİŞ, İNGİLTERE SATIYOR’
Öte yandan, Hollanda Türk ve Arap Dünyası Araştırma Merkezi Başkanı, tarihçi Dr. Mehmet Tütüncü de KARAR’a verdiği bilgide, eserin ferman değil vakfiye olduğunu doğruladı.
Tütüncü, vakfiyenin orijinal olmadığını belirterek şu değerlendirmeyi aktardı:
“Üzerindeki tuğra bu belgeyi ferman yapmaz, sonradan da konulmuş olabilir. Yandaki iki not ve alttaki beş isimden de anlaşılıyor, sonradan yazılmış bir suret. Yazılar da çok amatörce ve tuğraya yakışmayan bir hat ile yazılmış.” Dr. Tütüncü, normalde vakfiyenin altında ilk tesis eden kadının mührünün olması gerektiğini belirterek, “Eksik olduğu için kopya olduğunu düşünüyorum. Mihaliç ve Balıkesir kadıları onaylamış ve ‘aslı gibidir’ şerhi düşülmüş” diye konuştu. VGM’nin vakfiyenin Türkiye’ye iadesi için başlattığı girişimin kültürel olarak doğru bir tavır olduğunu da söyleyen Dr. Tütüncü, şu görüşlerini aktardı:
“VGM’de orijinal vakfiye bulunmayabilir. Orijinal vakfiye bir tane olur, vakıf yöneticileri saklar. Kaybolma ve yıpranma riskine karşı da ellerinde belge olsun diye çoğaltırlar. VGM doğru bir şey yapıyor, orijinal olmasa da 19’ncu yüzyıla ait, tarihi kıymeti olan bir silsile belgesi.” Plakas Auctions Müzayede Evi’nin internet sitesinde yer alan satış belgelerindeki önemli bir ayrıntıya da dikkati çeken Dr. Tütüncü, şunları aktardı: “İnternet sayfasında 13 fotoğraf var, aralarında bir de Fransız Kültür Bakanlığı’ndan Catherina Granger isimli birinin 2020 tarihli okunması zor bir belgesi yer alıyor. Bu belgede vakfiyenin orijinal olduğu tasdik ediliyor. Ben müzayede evine sordum bu nedir diye, bilgi bekliyorum. Yani bu belgenin çalıntı olmadığını ispatlamaya çalışıyorlar bu söz konusu evrakla. Niye Fransa tarafından tasdik edilmiş bir belge İngiltere’de satılıyor, bu da garip bir olay…”
Karar