TYB Ankara Şubesi, diriliş şairi Sezai Karakoç’u anma etkinliği düzenledi
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Ankara Şubesi, düzenlediği “Ankara Konferansları” programında bu hafta Sezai Karakoç’u andı. “Sezai Karakoç’u Anlamak” başlıklı konferansta, Karakoç’un fikir dünyası, sanatı ve eserleri ele alındı.
“Sezai Karakoç, Şiirden Öte Bir Münevverdi”
Program, TYB Ankara Şube Başkanı Mehmet Sait Uluçay’ın açılış konuşmasıyla başladı. Karakoç’un vefatının üçüncü yılına dikkat çeken Uluçay, onun yalnızca bir şair değil, İslam, ahlak, adalet ve metafizik gibi konularda derinlemesine düşünceler üreten bir fikir adamı olduğunu vurguladı. “Sezai Karakoç’un yazıları kadar suskunluğu da etkiliydi,” diyen Uluçay, Karakoç’u anlamanın ve onun düşüncelerini hayatla buluşturmanın önemine değindi.
Konferansın Konuğu: Prof. Dr. Nurullah Çetin
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurullah Çetin’in konuşmacı olduğu etkinlikte, Karakoç’un edebi ve düşünsel yönleri detaylıca incelendi.
“Karakoç, İkinci Yeniyi Aştı ve Diriliş Akımını Kurdu”
Prof. Dr. Çetin, Sezai Karakoç’un İkinci Yeni şiir akımında yer almasına rağmen “Diriliş Akımı”nı kurarak ayrı bir yol çizdiğini belirtti. Karakoç’un yalnızca şiirde değil, metafizik ve toplumsal meselelerde de önemli fikirler ortaya koyduğunu ifade etti. “Karakoç, ardında iki büyük miras bıraktı: Manevi derinlik taşıyan bir yaşam ve milletimize ışık tutan eserler,” dedi.
Hakikat, Adalet ve Faziletin Şairi
Karakoç’un eserlerinde işlediği temel kavramları açıklayan Çetin, materyalist düşüncenin dünyayı “emek, hayal ve fantezi” ile tanımladığına dikkat çekerken, Karakoç’un “hakikat, adalet ve fazilet” ekseninde bir dünya görüşü sunduğunu ifade etti. “Karakoç’a göre bilgi, güç değil; hakikatin arayışında bir araçtır,” diyen Çetin, onun insanı merkeze alan modern yaklaşımlardan farklı olarak Allah’ı her şeyin başlangıcı ve sonu olarak gördüğünü vurguladı.
Üç Büyük Fikir Adamı: Mehmet Akif, Necip Fazıl ve Sezai Karakoç
Prof. Dr. Çetin, Karakoç’u Mehmet Akif Ersoy ve Necip Fazıl Kısakürek ile karşılaştırarak bu üç ismin ortak idealler taşıdığını belirtti. “Akif, İttihad-ı İslam’ı savunurken, Necip Fazıl İslami değerleri siyaset ve ekonomiyle ilişkilendirdi. Karakoç ise İslam’ın evrensel ölçüde kurumsallaşmasını ve ümmet birliğini savundu,” dedi. Ayrıca, bu üç düşünürün eserlerinde ahlak, adalet ve yeniden diriliş konularını ön plana çıkardığını ekledi.
Çetin, Sezai Karakoç’un “Mona Roza” şiiriyle aşk kavramını özgün bir şekilde ele aldığını belirtti. Karakoç’un aşkı, ruh ve metafizik boyutlarda işlediğini, modern anlayışlardan ayrıştığını söyledi.
TYB Ankara Şube Başkan Yardımcısı Şahin Ali Şen, Mali Sekreter Mehmet Sıddık Yıldırım ve yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı etkinlik, TYB Ankara Şube Başkanı Mehmet Sait Uluçay’ın, Prof. Dr. Nurullah Çetin’e teşekkür ederek hediye takdimiyle sona erdi.
Sezai Karakoç’un düşünce dünyasına yapılan bu yolculuk, katılımcılara onu yeniden anlama ve tanıma fırsatı sundu.