tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Malatya’nın gizemli tarihi mirası Buzluk Mağaraları’ndan gelen sesler tedirgin etti

Malatya’nın Yazıhan ilçesindeki tarihi Buzluk (Ansır) Mağaraları’nda, depremler sonrası yaşanan kaya düşmeleri ve zaman zaman duyulan garip sesler vatandaşları endişelendiriyor. Turizme kazandırılması planlanan bölge, şimdi korkuyla anılıyor.

Malatya’nın gizemli tarihi mirası Buzluk Mağaraları’ndan gelen sesler tedirgin etti
13.11.2025
A+
A-

DEPREMLERDEN SONRA SESLER GELMEYE BAŞLADI

Malatya’nın Yazıhan ilçesinde yer alan Buzluk (Ansır) Mağaraları, 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından yeniden gündeme geldi. Bölge sakinleri, mağaralardan zaman zaman “uğultu benzeri sesler” geldiğini belirterek endişelerini dile getiriyor.

Deprem sonrası büyük kaya parçalarının koparak yolları kapattığı bölgede halen kaya düşmelerinin devam ettiği ifade ediliyor.

Vatandaşlar, mağaralardaki riskin arttığını belirterek bölgeye gitmeye korktuklarını söylüyor. Birçok kişi, “Evimiz yıkıldı ama asıl korkumuz mağaralardan kopan taşlar” diyerek yaşanan tedirginliği anlattı.

BUZLUK MAĞARALARI: MALATYA’NIN GİZEMLİ TARİHİ MİRASI

Yazıhan ilçesinin yaklaşık 10 kilometre kuzeybatısında, eski adıyla Ağınsur (Buzluk) köyünde bulunan mağaralar, bölgenin en dikkat çeken doğal ve tarihi alanlarından biri olarak biliniyor.

Roma ve Hitit dönemlerinden izler taşıyan mağaralar, Yontma Taş Devri’nden itibaren insanların yaşam alanı olarak kullanıldı. İçinde içme suyu bulunan mağaralar, üç dev kaya kütlesinden oluşuyor ve bu kaya bloklarının görünüşü “insan yüzüne” benzetiliyor.

Efsanelere göre, Şehristan Kralı, dış saldırılara karşı korunmak için mağaraların en yüksek noktasına yerleşti. Bölgenin altında ise üç kilise ve 40’tan fazla oda şeklinde harabeler bulunduğu biliniyor.

ARKEOLOJİK İZLER: HİTİT’TEN BİZANS’A UZANAN TARİH

1932 yılında Fransız arkeolog Louis Delaporte tarafından ilk kez incelenen Buzluk Mağaraları, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Delaporte’nin araştırmalarında, bölgede Ermeni din adamlarının yaşadığına dair kalıntılar ve parlak Türk çömlek parçaları tespit edildi.

Kazılarda; Geç Hitit, Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerine ait çok sayıda seramik parçası, mezar taşı ve dini semboller bulundu. Bazı mezar taşlarında Davut Yıldızı, Gamalı Haç, çark-ı felek ve Ermenice yazıtlar yer alıyor.

Alanda bulunan bazı Osmanlı dönemi mezar taşları ise tüfek, cami, ay-yıldız, kılıç ve ibrik gibi figürlerle süslenmiş. En eski mezarların 1600’lü yıllara kadar uzandığı düşünülüyor.

TURİZM UMUDU KORKUYA DÖNÜŞTÜ

Depremler öncesinde bölge halkı tarafından turizme kazandırılması için girişimler yapılan mağaralar, bugün riskli hale geldi. Kaya düşmelerinin sürmesi nedeniyle ziyaretçi trafiği durma noktasına geldi.

Uzmanlar, bölgenin jeolojik olarak aktif bir kırık hattı üzerinde bulunduğunu belirterek, mağaralarda detaylı bir jeoteknik inceleme yapılması gerektiğini vurguluyor.

Bölge halkı ise hem güvenlik önlemlerinin artırılmasını hem de tarihi alanın korunmasını istiyor.

Kaynak: Gercektarih.com.tr

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.