Sarıkamış Harekâtı nasıl başladı? Bir kış felaketinin tarihsel arka planı
Sarıkamış Harekâtı, I. Dünya Savaşı’nın ilk aylarında Osmanlı Devleti’nin Kafkas Cephesi’nde giriştiği en tartışmalı askerî operasyonlardan biri olarak tarihe geçti.
22 Aralık 1914’te başlayan ve 4 Ocak 1915’e kadar süren Sarıkamış Harekâtı, yalnızca askerî sonuçlarıyla değil, yol açtığı ağır kayıplar ve stratejik hatalar nedeniyle de Türk tarih hafızasında derin bir iz bıraktı.
1.DÜNYA SAVAŞI’NIN GÖLGESİNDE KAFKAS CEPHESİ
Harekâtın zeminini hazırlayan gelişmeler, Rus ordusunun 1 Kasım 1914’te Erzurum yönünde ilerlemeye başlamasıyla hız kazandı. Rusların amacı, büyük çaplı bir saldırıdan ziyade savaşın Osmanlı topraklarında kalmasını sağlamak ve Kafkasya’daki Müslüman unsurların olası ayaklanmalarını engellemekti.
OSMANLI ORDUSUNUN STRATEJİK HESAPLARI
Üçüncü Ordu, Rus ilerleyişini Köprüköy civarında durdurmayı başardı. Bu başarı, Rus kuvvetlerinin geri çekilmesine neden olduysa da cephede kesin bir sonuç alınamadı. Kış şartlarının ağırlaşmasıyla birlikte çatışmalar Kasım ayı sonunda fiilen durdu.
Alman karargâhının yönlendirmesiyle hazırlanan Osmanlı planında, Kafkas Cephesi’nin asli görevi Rusya’nın Avrupa cephelerine asker sevk etmesini engellemekti. Bu hedef büyük ölçüde gerçekleşmişti. Ancak Harbiye Nazırı Enver Paşa, bununla yetinmeyerek Rus kuvvetlerinin kuşatılarak imha edilebileceğine inanıyordu.
ENVER PAŞA’NIN ISRARI VE KOMUTA DEĞİŞİKLİĞİ
Cephedeki gerçek durumu yakından bilen Üçüncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, askerlerin kışlık teçhizat eksikliği ve lojistik yetersizlikler nedeniyle kış taarruzuna karşı çıktı. Buna rağmen Enver Paşa, Genelkurmay çevresinin de desteğiyle harekât fikrinde ısrarcı oldu.
Hasan İzzet Paşa’nın istifasının ardından Enver Paşa, ordu komutasını bizzat üstlendi. Böylece Sarıkamış Harekâtı, sahadaki askerî gerçeklerden çok siyasi ve ideolojik beklentilerin yön verdiği bir girişime dönüştü.
LOJİSTİK GERÇEKLER VE DONANIM EKSİKLİĞİ
Osmanlı ordusu sayı bakımından üstün görünse de lojistik açıdan ciddi zorluklar içindeydi. Ruslar, demiryolu ağı sayesinde erzak ve cephane ihtiyaçlarını düzenli biçimde karşılayabiliyordu. Buna karşılık Osmanlı ordusunun en yakın demiryolu hattı cepheden yüzlerce kilometre uzaktaydı.
Kışlık giysi taşıyan gemilerin Karadeniz’de batırılması, cephedeki askerlerin büyük bölümünü yazlık kıyafetlerle mücadele etmek zorunda bıraktı. Bu durum, ilerleyen günlerde yaşanacak felaketin en önemli nedenlerinden biri oldu.
KUŞATMA PLANI VE SARIKAMIŞ HEDEFİ
Harekât planına göre 9, 10 ve 11. Kolordular Rus kuvvetlerini farklı istikametlerden kuşatarak Sarıkamış’ta sıkıştıracaktı. Sarıkamış, Rus ordusu için hayati öneme sahip bir lojistik merkezdi. Kasabanın ele geçirilmesi, Rus kuvvetlerinin ikmal hatlarının kesilmesi anlamına geliyordu.
İlk günlerde Osmanlı birlikleri önemli ilerlemeler kaydetti, çok sayıda esir ve erzak ele geçirdi. Ancak kritik anlarda alınan gecikme kararları ve birlikler arasındaki koordinasyon eksikliği, harekâtın seyrini değiştirdi.
DÖNÜM NOKTASI: SOĞUK, AÇLIK VE ZAMAN KAYBI
Sarıkamış önlerinde verilen mola kararı, Ruslara toparlanma fırsatı tanıdı. Takviye birliklerin gelmesiyle Rus savunması güçlendi. Bu sırada Osmanlı askerleri, dondurucu soğukta ormanlık alanlarda gecelemek zorunda kaldı. Binlerce asker, çatışmadan çok donma ve hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.
Allahüekber Dağları’nda yaşanan zorunlu yürüyüşler, Sarıkamış Harekâtı’nın en trajik sahnelerine sahne oldu.
KAYIPLAR VE TARİHSEL DEĞERLENDİRME
Uzun yıllar boyunca kamuoyunda Sarıkamış’ta 90 bin askerin şehit olduğu yönünde yaygın bir kanaat oluştu. Ancak Rus kayıtları ve dönemin askerî belgeleri, şehit sayısının yaklaşık 30 bin civarında olduğunu göstermektedir. Buna esir düşen binlerce asker ve hastalık nedeniyle hayatını kaybedenler de eklendiğinde, harekât Osmanlı ordusu için telafisi mümkün olmayan bir yıkıma dönüştü.
Sarıkamış, yalnızca bir askerî yenilgi değil; yanlış planlama, yetersiz lojistik ve siyasi hırsların bedelinin askerler tarafından ödendiği bir tarihsel kırılma noktasıdır.
Kaynak: Gercektarih.com.tr