tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Orta Çağ’da insanlar yılan tarafından ısırtılıyordu: Bir çeşit tedavi yöntemiydi

Orta Çağ’da yılan ısırığı yalnızca talihsiz bir olay değil, kimi zaman bilinçli bir tıbbi uygulamaydı. Dönemin tıp anlayışında zehirli hayvanların, özellikle de yılanların, hem ölümcül hem de şifa verici olduğu düşünülüyordu. Bu inanç doğrultusunda geliştirilen yöntemlerden biri de, yılan ısırığı aracılığıyla bağışıklık kazanma fikriydi.

Orta Çağ’da insanlar yılan tarafından ısırtılıyordu: Bir çeşit tedavi yöntemiydi
05.08.2025
A+
A-
  1. yüzyıl sonlarına gelindiğinde, Batı Avrupa’daki eğitimli hekimler, Yunan, Roma ve Arap tıbbına ait çok sayıda kaynağa erişebiliyordu. Bu metinlerde en çok üzerinde durulan konulardan biri de zehirli hayvanlardı. Özellikle yılanlar ve kuduz köpekler dikkat çekiyordu. Kuduz köpekler, “zehirli tükürükleri” nedeniyle bu kategoriye dahil edilirken, akrep ve örümcek gibi diğer canlılar ise daha nadir olarak anılıyordu.

Orta Çağ’da hayvanlar modern zoolojiden farklı biçimde sınıflandırılıyordu. Canlılar genellikle hareket tarzlarına göre ayrılıyor; yılanlar da kertenkelelerle birlikte “sürünenler” grubunda değerlendiriliyordu. Bu grupta en tehlikeli hayvan olarak ise yılan öne çıkıyordu.

YILAN ISIRIĞIYLA BAĞIŞIKLIK KAZANMAK MÜMKÜN MÜYDÜ?

Gercektarih.com.tr’nin Medievalists sitesinden edindiği bilgilere göre, antik tıbbın izlerini taşıyan “theriakē” geleneği, yılan ısırığını bağışıklık geliştirici bir yöntem olarak görüyordu. Bu düşünce özellikle Galen’in “De theriaca ad Pisonem” ve “De theriaca ad Pamphilianum” adlı eserlerinde detaylı biçimde yer buldu. Galen’in anlattığı “theriac” adlı panzehirin içerisinde dikkat çekici biçimde yılan eti de bulunuyordu.

Bazı vakalarda insanlar, bağışıklık kazanmak amacıyla az miktarda yılan zehrine maruz bırakılıyor ya da doğrudan yılan tarafından hafif şekilde ısırtılıyordu. Bu uygulama, günümüzdeki aşılama yöntemlerinin ilkel bir biçimi olarak değerlendirilebilir.

ZEHRİ İLACA DÖNÜŞTÜREN FORMÜL: BÜYÜK THERİAC

Yılan zehrini tedavi edici bir karışıma dönüştürme fikri, MS 1. yüzyılda yaşamış olan Andromachus’a dayandırılır. Onun geliştirdiği “Büyük Theriac” adlı panzehir, Galen tarafından da önerilmiş ve yüzyıllar boyunca Avrupa’daki tıp metinlerinde yerini korumuştur. Formül; yılan eti, çeşitli şifalı bitkiler ve zaman zaman mineraller içeriyordu.

Dönemin metinlerinde yılanlardan genellikle “serpent”, “viper” ve “asp” olarak söz ediliyordu. “Viper” terimi günümüzde vipera berus türünü işaret etse de, Orta Çağ’da neredeyse tüm zehirli yılanlar için bu ad kullanılıyordu. “Asp” ise daha çok son derece zehirli türler için tercih edilen bir isimdi. Bu isimlendirmeler modern biyolojik sınıflamaların aksine, genellikle yılanların semptomatik etkilerine veya efsanelere dayanıyordu.

Gercektarih.com.tr

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.