tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Ayşenur Dürlü

Eğitimci yazar ve şair Ayşenur Dürlü, Erzurum doğumlu olup ilk, orta ve lise tahsilini Erzurum’da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişiminden mezunu olup, Atatürk Üniversitesi Sosyal Hizmetler lisans olarak eğitimine devam etmektedir. 12 yaşında günlük tutup şiir yazmaya başladı. Liseyi bitirdikten sonra çalışma hayatına katılıp kısa sürede terfi edilerek kurumsal bir şirkette uzun süre birim yöneticiliği yapmıştır. Yoğun bilgi akışı ve çalışma temposu dışında ekip içerisinde ki uyumlu yapısıyla çalışanları tarafından çok sevilen bir yönetici olmuştur. Boş durmayı sevmeyen, her zaman kendini geliştirmeyi hedef alıp, farklı alanlar da kırktan fazla MEB onaylı eğitim sertifikasına sahiptir. Annesinin vefat etmesi üzerine, büyük bir üzüntü duyan yazar, yazılarına ve şiirlerine daha çok ağırlık vermiştir. Üç çocuk annesi olup şuan okul öncesi öğretmenliği yapmaktadır. Mavi Kuş Medya Edebiyat alanında 2023 yılında yayımlanan “Çitlembiğin Günlüğü “ adlı çocuk kitabı ile büyük bir ilgi gören yazar okurlarının oyları ile “Değerler Eğitimi Çocuk Dalında” ödül aldı. İlk kitabı “Tefeül Tadında” adlı şiir ve sözlerinden oluşan eser ile 2023 yılında “En İyi Çıkış Yapan Şair” ödülüne layık görülmüştü. Yazar “Rüzgâr Mektubu”, Akıp Giden Zaman” , “Gözyaşının Esareti “ gibi çok sayıda şiir ve öykülerden oluşan antoloji kitapları yayımlanmaktadır. Ayrıca ilkokul, ortaokul ve lise okullarında derleme projeleri yapmaktadır.

Akran zorbalığı

02.12.2025
A+
A-

Yaşları birbirine yakın bireylerin, sürekli ve kasıtlı olarak fiziksel, ruhsal, duygusal, sözel ve sosyal açıdan tekrarlanarak yapılan zararlı olumsuz davranışlar…

Maalesef günümüz şartlarında bu zorbalığa daha fazla şahit oluyor ve daha fazla haberler duymaya başladık. Özellikle de okul çağında ki çocuklarla… Zorba davranışlarla gücünü kanıtlamaya çalışma, kontrol sağlama ve karşısındaki kişiye acı çektirme amaçları gün geçtikte artıyor. Fiziksel zorbalık, sözel zorbalık, sosyal ve duygusal zorbalık ve cinsel zorbalık gibi sıralayabilir. Çağımızın en önemli zorbalığı olan siber ise artış gösteriyor. Sosyal medya, mesajlaşmalar, hakaret, tehdit, dalga geçmek, özel bilgileri yayma, fotoğraf ve video paylaşma gibi…

Akran zorbalığında ki etkenlerin en önemli nedenleri ailevi faktörlerdir. Aile içinde şiddete tanık olma, ihmaller, baskıcı ve aşırı hoşgörülü ebeveyn tutumları etkiliyor. Duygusal sorunlar, düşük özgüven, öfke kontrol sorunları, empati eksikliği bu zorbalıkları tetikliyor.

Zorbalığa maruz kalan kişilerde hem fiziksel hem de ruhsal, psikolojik sorunlara neden olabiliyor. Ebeveynlerle dahi bu durumu paylaşmaktan korkan içine kapanıp çok sayıda olumsuz davranışlara maruz kalabiliyorlar. Açıklanmayan yara izleri, baş ve mide ağrısı, uyku ve yeme bozukluğu, kaygı depresyon, mutsuzluk, okula gitmeme, akademik başarıda düşüş sıralanabilir akran bozukluğu belirtileridir. Peki bu durumlara nasıl müdahale etmemiz gerekiyor? Öncelikle bir zorbalığı fark edildiğinde derhal tutarlı bir şekilde müdahale etmemiz gerekiyor. Okullarda zorbalığa karşı net kurallar ve yaptırımlar yapılmalı. Aileler empati duygusunu ve becerilerini çocuklarına sağlamalı.  Bir başkasının duygularını anlamanın en önemli etken olduğunu hissetmeleri. Hem mağdur hem de zorbalığa uğrayan birey için psikolojik destek alınması gerekir. Zorbalığa uğrayıp susan, anlatamayan bireyler için de önlemeye yönelik stratejik kurallarla belirlenmelidir. Özellikle ebeveynler çocuklarına güvenmeli ve iyi bir dinleyici olmalı, sözünü kesmeden, suçlamadan bunu hissettirmeli. Okul ile işbirliği yapılmalıdır.

Son günlerde gündemde yer alan akran zorbalığından dolayı vefat eden çok sayıda isimler yer aldı. Örneğin boğazı sıkılarak öldürülen Yusuf Taşkın, 15 yaşında 14 bıçak darbesiyle öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi gibi ölümle sonuçlanan zorbalıklar yer aldı.

Ölümden daha da acı ne olabilir diye düşünürken akıllara kanser tedavisi görürken hamile kalan ve bin bir zorlukla çocuğunu büyüten Çiğdem Yıldız akıllara geliyor. 9 sınıf öğrencisi olan Murat Duha Yıldız sınıf arkadaşı tarafından darp edilerek kalbi durdu. Prof. Dr. Gonca Handan Şahan Üstündağ’ın “Meslek hayatımda en unutamayacağım PEG’ ini taktım.14 yaşında boylu poslu bir çocuk bu tüpten beslenecek artık. Ben akran zorbalığı demiyorum. Canavar zorbalığı diyorum. Lütfen iyi çocuklar, iyi insanlar yetiştirin.” Diyerek tepkisini belli etti. Evet senin öpmeye, koklamaya kıyamadığın yavrunu bir başka ailenin saygısız, sevgisiz, empatiden yoksun olarak büyüttüğü akranı tarafından hayatı elinden alınıyor.

Yasalar kurallar yenilenmeli ve farkındalık eğitim programları yeniden düzenlenmeli. Zorbalığın en sık görüldüğü sınıflar, koridorlar, tuvaletler ve teneffüs alanları kontrol edilmeli. Maruz kaldığı anda ortamdan uzaklaşmayı, yardım istemeyi, sınır koymayı öğrenmeli. Çalışkan çocuklar, özgüvenli çocuklar yetiştireyim derken, iyi insan yetiştirerek özgüvenle saygı arasında ki ince çizgiyi çocuklarımıza öğretmemiz gerekiyor.

Özgüven bir şeyi yapma inancındayken, özsaygı yapabilme yeteneğiniz ne olursa olsun değerli bir insan olduğu inancıdır. Herkes kendince değerli ve kıymetlidir. Çocuklarımızı iyi ve merhametli ve koşulsuz sevmemiz gerekir. Başarıyla yaşam amacının kalitesini bilmeleri gerekir. Kötü bir aile iyi bir nesil yetiştiremez…

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.