tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Bedir ruhunun izi: Çanakkale

17.03.2023
A+
A-

“Âsım’ın nesli…. diyordum ya… nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek” (Mehmet Akif Ersoy)

Çanakkale, bir ruh bir manadır. Son sözünü söylememiş milletin sesleniş ve kükreyişidir. Varlığın sonsuzluğuna adım atmayı aşk belleyenlerin toprakla bütünleşmesidir.

Boğazlarımızda ilk harp Ocak 1915’te başladı. Bu tarihten sonra boğaza hücumlar yapılmaya devam etti. Bir yıl süren boğazlardaki savaşın sonunda İngilizler boğazları geçemeyeceklerini anladıklarında karaya çıkartma yapmaya başladı. Hedef belliydi; İstanbul’u ele geçirmek ve Rusya’ya yardım etmekti. Açıkçası Rusya’ya yardım etme söylemleri gerçek hedefi örtmek içindi. Zaten savaş Osmanlı’yı paylaşmak için başlamıştı. Sebepleri ne kadar sıralasak da, Birinci Dünya Savaşı’nın asıl sebebini görmemiz gölgelenemez. Osmanlı Devleti bir devletten daha fazlasıydı. Zulme dur demenin, çağa medeniyet getirmenin ruhuydu. Osmanlı’nın üslendiği misyon ve coğrafyanın önemi, çakalların ağzından akan salyaların artmasına neden olmuştu. Temiz toprağımıza akıtmak için çakallar salyalarını birleşmişti.

Dur! Demek küffara, tarihi omuzlarında taşıyan Osmanlı Devleti’nin göreviydi.

İttihat ve terakkinin yangın yerine çevirdiği Anadolu’yu sahipsiz sanan emperyalizmin öncüleri, namlularını payitahta doğrultmuştu. Her cepheden saldıran küffar, kan kaybıyla zayıflatmak istiyordu Osmanlı’yı. Ama Osmanlı Devleti,  Çanakkale mücadelesi ile dirilmişti.

Aynı inancı benimsemiş farklı ırklar koca bir gövde olmuştu Çanakkale de. Demirin karşısında mananın galibiyetinin 19. Yüzyılda yazıldığı yerdir Çanakkale. Anlamak isteyenler için Çanakkale,  halkın birlik olup devletinin yanında olduğunu kanlarıyla canlarıyla gösterdiği yerdir. Rakamlara sığmayan bir destandır Çanakkale.

Bölgede olan, olmayan, ırk gözetmeksizin vahdet-i vücud olmanın sergilendiği yerdir Çanakkale.

Asım’ın Nesli’nin yeniden doğuşudur Çanakkale.

Peygamber efendimizin Bedir’de sahabelere seslenişin asırlar sonra da verilen cevabıdır. Bedir savaşındaki ruhun mayalarda tuttuğunun izidir Çanakkale. İslam bayrağı için ölüme gülerek gitmenin imzasıdır Çanakkale. Yeni Dünya düzeninde ayakta kalmak için canlarından vazgeçenlerin bıraktığı mirastır Çanakkale.

Bayraktaki hilalin hakkını vermektir Çanakkale…

Bize düşen bu ruha sahip çıkmaktır. Önümüze çıkan engellere rağmen yılmadan yürümeyi hatta sabırla beklemeyi bilerek tarihe vefa borcumuzu ödememiz gerekir. Bu ruhu koruyamadığımız için bir özür borcumuz var Mehmetçiğimize.  Özür dilemeliyiz Çanakkale’yi doğru anlamadığımız için veya bu Bedir ruhunu korumakta yetersiz kaldığımız için. 

Daha güçlü ayağa kalkmak için Çanakkale ruhuna sahip çıkalım.  Yakın zamanda bu eşsiz ruhun izlerini 15 Temmuz Darbesi’ne cevap veren halkımızın nefeslerinde tekrar gördük. Kaybetmeden, bu izleri çoğaltarak sonsuz var oluşun aşkını kalplere işleyelim. Kendimizden başlayarak dirilişe uykumuza bir son verelim. Hilal aşkı için, Peygamber kokusu için, gelecek nesillerimiz için, Kur-an’ı Kerim nuru için silkelenip gelelim kendimize.

‘’Allah’a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevabı verdiler: “Nice az topluluklar, Allah’ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah, sabırlılarla beraberdir.” (E. Hamdi Yazır meali-249.ayet )

Allah (c.c.) için şahadete yürüdüler. Sayılarına bakmaksızın en büyük güç Allah (c.c.) ile korkmadan içtiler sonsuzluk şerbetini. Metre kareye 6 bin mermi düştü. Bir günde 15 bin şehit verdik. Geçilmez dedik Çanakkale. Şanlı bir ecdadın torunlarıyız. Gerçek destan nasıl yazılır gösterdik.

Daha önce Tuna nehrinde, Kafkaslarda göstermiştik destanın ne demek olduğunu. Asım’ın nesli olma bilincini yitirmemek duasıyla. 18 Mart Çanakkale Şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerim.

Allah (c.c.) ne güzel vekildir.

SÜMERYA ÖZEL

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.