İtalya’daki şifalı kaplıcada antik yılan heykelleri ile çocuk rahip heykeli keşfedildi

Bu kazılarda, en büyüğü 90 santimetre uzunluğunda olan bronz yılan heykelleri, çeşitli figürler ve binlerce antik sikke gün yüzüne çıkarıldı. Yılan heykellerinin, kaplıcayı koruyan sembolik varlıklar olarak yerleştirilmiş olabileceği düşünülüyor.

ETRÜSKLER’DEN ROMALILAR’A UZANAN BİR HİKAYE

Etrüskler, 2.600 yıl önce İtalya’nın farklı bölgelerinde gelişmiş bir uygarlık kurmuştu. Ancak Roma Cumhuriyeti’nin genişlemesiyle bu halk zamanla Roma kültürüne entegre edildi. Buna rağmen, San Casciano dei Bagni kaplıcası kutsallığını korudu ve Romalılar tarafından da adak sunumları için kullanılmaya devam etti. Kazılar sırasında bulunan Latince yazıtlar, Roma İmparatoru’na övgülerle dolu ifadeler içeriyor.

2019’dan bu yana devam eden kazılarda, şimdiye dek 20’den fazla bronz heykel ve çok sayıda tarihi obje bulundu. 2024 yılında yapılan son çalışmalar ise bu alanın sırlarını daha da derinleştirdi.

YILAN HEYKELLERİ VE DİĞER ANTİK SUNULAR

Son keşiflerde, bronz yılan heykellerinin yanı sıra yarıya kesilmiş çıplak bir erkek figürü dikkat çekti. Heykelin üzerindeki yazı, bu adak sunusunun “Gaius Roscius” adlı bir kişi tarafından yapıldığını gösteriyor. Gercektarih.com.tr’nin Live Science’tan edindiği bilgiye göre uzmanlar, heykelin bu şekilde kesilmiş olmasının kaplıcanın şifa özelliklerine atıfta bulunduğunu düşünüyor.

Ayrıca, kehanet ritüellerini temsil eden ve sol elinde bir top tutan küçük bir rahip heykeli de bulundu. Heykelin üzerindeki Etrüskçe yazı ise hâlâ çözülememiş durumda. Diğer önemli buluntular arasında bronz bir boğa heykeli, süslü bir lamba, cam merhem kavanozları ve antik Roma dönemine ait çok sayıda sikke yer alıyor.

ORGANİK KALINTILAR: YUMURTALAR VE DOĞANIN İZLERİ

Kazı ekibi, heykellerin yanı sıra binlerce organik kalıntı da keşfetti. Bu kalıntılar arasında, yeniden doğuş ve yenilenme ritüellerine işaret edebilecek iyi korunmuş yumurta kabukları da bulunuyor. Bazı yumurtaların içinde hâlâ sarısı görülebiliyor. Yumurtaların, kaplıca sularıyla doğrudan bağlantılı ritüellerin bir parçası olarak sunulmuş olabileceği düşünülüyor.

Ayrıca çam kozalağı, dal ve bitki parçaları gibi diğer organik kalıntılar da bulundu. Bu nesnelerin, kaplıcanın doğadan beslenen kutsal bir kaynak olduğuna dair inancı temsil ettiği tahmin ediliyor.

TARİHE IŞIK TUTAN KEŞİFLER

San Casciano dei Bagni’deki keşifler, Etrüskler ve Romalılar döneminde şifa ritüellerinin ve dini pratiklerin nasıl bir yer tuttuğunu daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Northern Arizona Üniversitesi’nden sanat tarihi profesörü Alexandra Carpino, bu keşifleri “21. yüzyılda yapılan en önemli arkeolojik bulgulardan biri” olarak nitelendiriyor.

Gercektarih.com.tr