Sabahattin Ali’nin gizemli ölümü ve ardında bıraktığı sır perdesi

(GERÇEK TARİH) – Sabahattin Ali, o dönemde Aziz Nesin ile birlikte çıkardığı Marko Paşa mizah dergisinin sorumlu müdürü olarak tanınıyordu. Ardı arkası kesilmeyen davalardan, tutuklamalardan ve cezaevi günlerinden bunalmıştı. Eşi ve kızından uzak kalmayı göze alarak, bazı yakın arkadaşlarına yurtdışına kaçmayı planladığını söylemişti. Ancak bu planın sonu hiç de umduğu gibi olmadı.

Edirne’ye varmadan yolda, Ali Ertekin adlı biri tarafından Kırıkkale’de öldürülen Sabahattin Ali’nin cesedi, polis tarafından 6 ay sonra bulundu. Ancak kimlik tespiti yapılamadı. Cinayetin ortaya çıkışı ise oldukça ilginç bir tesadüf sonucunda gerçekleşti. İnsan kaçakçılığı yapan bir çete operasyonunda, bu çete üyesi olan Ali Ertekin, cinayeti itiraf etti.

Ancak cinayetin detayları oldukça karanlık ve muğlaktı. Ertekin, milli duygularla hareket ettiğini iddia ederek Sabahattin Ali’nin Türkiye’yi işgal edeceğini söylediğini öne sürdü. Kendisini bir vatansever olarak tanımlayan Ertekin, Sabahattin Ali’ye sopayla vurarak onu öldürdüğünü belirtti. Ancak bu iddiaların gerçek mi yoksa uydurma mı olduğu hala belirsizliğini koruyor.

Mahkeme süreci de oldukça çarpıcıydı. Sanık avukatları, müvekkillerinin Milli Emniyet’e çalıştığını ve cinayeti işlediklerini aylar önce MİT’e bildirdiklerini iddia etti. Gizli bir celse sonucunda, MİT mensupları dinlendi ve ardından Ali Ertekin 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak kısa bir süre sonra af kapsamında serbest bırakıldı.

Bu olayın perde arkasında hala aydınlatılmamış pek çok detay bulunuyor. Gökçer Tahincioğlu’nun “Sabahattin Ali’yi Ben Öldürdüm” adlı romanında, cinayetle ilgili yeni ayrıntılara yer verilmesi, olayın sır perdesini aralamaya çalışanların dikkatini çekmişti. Ancak Sabahattin Ali’nin ölümüne dair gerçekler hala tam olarak gün yüzüne çıkmış değil.

gercektarih.com.tr