Topal Osman gerçekten Ali Şükrü Bey’i öldürdü mü?
(Gerçek Tarih) – MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tetiklediği Topal Osman gündemi devam ediyor. Mustafa Armağan Akit gazetesinde kaleme aldığı “Ali Şükrü Bey’i Topal Osman mı öldürdü?” başlıklı yazısında yeni tespitlerde bulunurken sorgulamayı da ihmal etmedi. İşte Armağan’ın o yazısı:
Geçen hafta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme taşıdığı itibarının iade edilmesine dair kanun teklifi vesilesiyle Ali Şükrü Bey ve Topal Osman’ın öldürmesi olayını resmi kaynaklara dayanarak aktarmış ama işin içinde anlatılmayan boyutun kımıldadığına temas etmiştim. Şimdi o soruları açma vakti.
İlk sorumuz şudur:
Ali Şükrü Bey’i gerçekten de Topal Osman mı öldürmüştür?
Bu soruyu ikinci bir soru işaretine ilmiklemezsek eksik kalır:
Topal Osman etrafı kuşatılmışken neden sağ yakalamak yerine öldürmek tercih edilmiştir?
Her iki sorunun cevabı da patladığında önüne geleni sürükleyecek sellere gebe.
Şüpheli noktaları görelim:
1. Her nasılsa 1923’ün 1 Nisan günü bütün şüphe okları Topal Osman’a çevrilecekti. Yakın adamlarından Mustafa Kaptan savcılıkça sıkıştırılınca kendisini Ali Şükrü’yü bulup Samanpazarı’ndaki eve davet etmeye gönderdiğini ve cinayetin kendi gözü önünde işlendiğini itiraf edince harekete geçilmişti. Fakat bizzat cinayetin işbirlikçisi olduğu halde sadece 5 yıl hapse mahkûm edilen Mustafa Kaptan’a “Deli” raporu çıkartılarak kurtulması sağlanacak ama bir “Deli”nin ifadesiyle Topal Osman’ın Ali Şükrü’nün katili olduğuna inanmaya devam edilecekti.
2. Aynı gün akşama doğruydu ki, Ali Şükrü Bey’in cesedi bir tarlaya gömülü olarak bulundu. Ayakları bağlıydı. Kulağından sızan kan ağzına kadar kan gelmişti. Katılaşmış elindeyse bir sandalyenin hasır parçalarını tutuyordu. (Not: Topal Osman komitacıdır ve nasıl adam öldürüleceğini iyi bilir. Profesyonel bir kâtil, cesedin elinde iz bırakmayacağını bilir.)
3. Topal Osman’ın Samanpazarı’ndaki evinde yapılan aramada ayağı kırılmış bir hasır sandalye bulununca “puzzle” tamamlanır. (Not: Profesyonel bir kâtil sandalyeyi 5 gün boyunca evinde bekletmez.)
4. Mustafa Kaptan’a göre kahvelerini karşılıklı yudumlarken Topal Osman’ın adamları kapıya arkası dönük olarak bir hasır iskemleye oturttukları Ali Şükrü Bey’i, boğazına ip atıp sıkmak suretiyle boğup öldürmüşlerdi. (Not: Kendi evinde adam öldürülmeyeceğini öğrenmek için profesyonel olmaya gerek yoktur.)
5. Topal Osman aranıp taranmış, bulunamamış. Halbuki Kılıç Ali’nin hatıralarından Mecliste Ali Şükrü Bey’in ortadan kaybolması üzerine cereyan eden hararetli konuşmaları dinleyici locasında sakince dinlediğini öğreniyoruz. Demek saklanma gereğini bile duymamıştı. Peki, 5 gün boyu kimlerle görüştü? Neler yaptı? Neden kaçıp izini kaybettirmedi?
6. Birden Papazın Bağı’ndaki adamlarının yanında bulunduğu haber alınıyor. Eski adamları tarafından bağın etrafı sarıldığında Topal Osman birkaç adamıyla birlikte Çankaya Köşkü’ne saldıracak ve gizlice kaçırılan Mustafa Kemal Paşa’yı bulamayınca köşkü darmadağın edecek, hatta Latife Hanım’ın kıyafetlerini dahi parçalayacaktı. Neden peki? Aldatıldığı veya kandırıldığını fark etmenin hırsıyla bu tepkiyi vermiş olmalıydı.
7. Böylece Ali Şükrü Bey’in cesedinin bulunduğu 1 Nisan akşamı operasyon başladı. O zaman bir nevi Başbakan olan Rauf (Orbay) Bey harekâtın bizzat Gazi Mustafa Kemal tarafından planlandığını, hatta krokisinin dahi onun tarafından çizildiğini yazar. Bu da Topal Osman’ın bitirilmesiyle ilgili kayda değer bir ipucudur.
8. Çatışmada Topal Osman’ın yaralı yakalandığı, kısa bir süre sonra öldüğü veya öldürüldüğü, 10 kadar adamının da kendisiyle aynı kaderi paylaştığı biliniyor. Peki, neden sağ teslim alınmak yoluna gidilmedi de öldürüldü? Yoksa Bulancak Nahiye Müdürü Osman Fikret Topallı’nın yazdığı gibi yaralı ele geçirildi de “sedye içinde bir kenara götürülüp” kafasına kurşun mu sıkıldı?
9. TBMM’ye verilen bir önerge ile Topal Osman’ın gömülmüş veya atılmış cesedi getirilip Meclisin önünde baş denilebilecek bir organ ortada olmadığı için (kimileri düpedüz kesildiğini söyler) ayağından asılmak suretiyle saatlerce sallandırılmıştı. Başı neden kesildi veya bacaklarına ateş edilmesi yeterli iken neden başına boşaltıldı mermiler?
10. Mecliste cinayeti araştırmak üzere bir tahkikat heyeti kurulmuştu ama 15 gün kadar sonra Meclis feshedildiği için görevini tamamlayamamıştı. Adlî makamlar neden bu işin peşine düşmedi ve gıyaplarında da olsa Ali Şükrü ve Topal Osman’ın öldürülmeleri hadiseleri niçin mahkemeye intikal etmedi?
11. Ali Şükrü Bey’i Topal Osman’ın öldürdüğü iddiası da şüpheli. Delillerin toplanma şekli ve birden hedefe oturtulması, sonra susturulması bu şüpheyi derinleştirmektedir.
Söylediklerimizi özetleyelim:
Ankara’nın göbeğinde bir milletvekili öldürülecek ve bir süre bulunamayacak,
5 gün sonra adamlarından biri, cinayeti Topal Osman’ın işlettiğini itiraf edecek (aktardığımız şekilde anlatan Mustafa Kaptan’dır),
Derken Ayrancı bağlarındaki yoldan ilerleyen bir at arabasının tarlaya saptığına dair tekerlek izleri çamur içinde bulunacak ve o izler öldürenler tarafından 5 gün boyunca silinmeyecek,
İzler takip edildiğinde tarlanın ortasında ceset elleriyle konulmuş gibi taze kazılmış toprağın içinden bulunacak,
Cesedi çıkarınca katılaşmış avucunda hasır parçaları tespit olunacak,
Ne tesadüf, Topal Osman’ın evinde yapılan aramada kırık hasır iskemlenin atılmayıp savcıyı uslu uslu beklediği görülecek,
Böylece hep birden Ali Şükrü Bey’i olsa olsa Topal Osman öldürmüştür denilecek,
Fail olarak belirlenen Topal Osman’ın sağ yakalanması için çaba sarf edilmeyip üzerine askeri harekât düzenlenecek,
Harekâta daha önceleri ve sonraları birçok kirli işlere bulaşmış ve bulaşacak olan İsmail Hakkı (Tekçe) bey memur edilecek,
Çatışmalar sırasında yaralanan Topal Osman sağ ele geçirildikten yarım saat sonra ölecek (bu sırada konuşmaya başladığı ve kirli çamaşırları ortaya dökmeye başladığı için kafasına sıkılarak öldürüldüğü de Giresun kökenli bilgilerdendir), böylece Topal Osman susturulmuş olacak,
Daha fenası, her iki feci cinayetin üzerine adlî olarak gidilmeyecek, böylece bir asır sonra dahi kanlı dosyalar bu ihmal sayesinde açık kalacaktı.
Ve M. Kemal Paşa bir yazışmada “Osman Ağa tarafından katledildiği zannedilen” diyerek Topal Osman’ın Ali Şükrü’yü öldürdüğü üzerindeki şüphelere bir yenisini ekleyecek.
Bence Mahir İz hoca çok haklı:
Öyle bir senaryo yazıldı ki, hem Ali Şükrü gibi çetin bir “muhalif”, hem de Topal Osman gibi çok şey bilen “son çeteci” susturularak bir taşla iki kuş vurulmuş oldu.
Susturma orada kalmadı: Yan tarafta gördüğünüz Topal Osman’ın muhafız birliği komutanı olduğu Mustafa Kemal Paşa ile tokalaşma fotoğrafı da tarihten silindi.
Nitekim Kâzım Karabekir Paşa da şüphelerini sakınmamış:
“Bu cinayetler serisi müthiş bir tarihtir, herhalde İstiklâl Harbimiz için bir lekedir. Tarih elbette bu macerayı bir gün olduğu gibi gösterecektir.”
Umarız gösterir.
gercektarih.com.tr