tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Umuda cemre düşsün…

Umuda cemre düşsün…
03.03.2022
A+
A-

Suya düşer önce, sonra toprağa, rüzgara düşer, körük verir ocağa. Canlanır dağ dere; uyumuş dallar, kurumuş otlar. Rahmet döker bulutlar, can gelir toprağa. Kardelen gülümser kar altından bir umut gibi. Umutlar yeşerir kardelen gibi. Toprağın bağrını emer gökyüzü tohumun, filizin gözüne çiler. Tabiat hikmetine baktıkça insan, pişmandır boşuna akan zamandan. Oysa ne güzeldi bir köy çayının kenarında oturup ayaklarını suya sallamak. Ya da bir tepeye çıkıp memleket havasını doya doya solumak. Unutmak bir anlık hayat derdini. Düşlerin çiçeklediği hayale dalmak. Arzular içinde özgürce koşmak. Yeniden, bir daha on beşli olmak…
Küçüktük; dünya büyüktü, arzular yakın. Biz büyüdükçe küçüldü dünya, arzular el çatmaz oldu. Dünya küçüldü, dertler büyüdü, çile büyüdü. “Ne çabuk geçti ömür?” ne zor soruymuş… Ne insafsız duyguymuş pişman hissetmek; ya istemeyip yaşadıklarının, ya da isteyip yaşayamadıklarının verdiği acı pişmanlık…
Su, denizde dengesiz durmaz, cansızdır ama candır cihana. Yettikçe dolmasa bulut ağlamaz, elsizdir ama yıkar dünyayı. Gökler emretmese şimşekler çakmaz, Yer dönüp okunu devre vurmadan erişmez geceler aydın sabaha. Kusursuz yarandı, evren, galaksi; zamansız doğamaz, vakitsiz ölemez bir canlı, bir nesne. İstense tek yer değil yeşerir taşlar, doğanın gereği uygunsuz göçemez kuşlar. Bitimi olsa da her nefes alanın, yuva kuranın, bitmez yaşantısı cansız dünyanın; sığar bir zerreye bazen bir sözde, bazen de sonsuzdur okyanus gibi. Bazen inanca uzayan bir yol, bakmasını bilene açık pencere, bazen ot bitmeyen kupkuru bir çöl, bazen de kudret yağar sözden her yere. Her şey bir insanın içinde başlar; istese cihanı alır avcuna, istese çevirir bir harabeye, istese döndürür bağa bahçeye. Bir umuda sığar bazen milyonlar, saçılır etrafa nur tek dilekler. Bir bünyede harmanlanır hayrete bakış, bir şiirde dokunur söz nakış nakış. İnsan kavramasa ulu Allah’ı, dünyaya bir dipsiz kuyudan bakar. Bir kelimeye sığar cümle kehkeşan, iki dünyaya sığmaz ne söz, ne insan. Allah, insana merhametinin tohumu insafı verdi, adil olsun diye vicdan gönderdi, her kes vicdanı kadar insandır dedi. Öğretti kamilce hissetmek nedir, söyletti bunları insan diliyle. Gönlüne en alî duyguyu koydu, dokundu sihriyle doğaya düşen cemreler gibi. Sürecek kainatın düzeni yine kusursuz. Cemreler düşecek suya, toprağa. Kim bilir, kaç bin sene sürecek böyle. Her şey öz akışıyla devam edecek. Yeter ki, umutlar susuz kalmasın. Patlasın vaktinde tomurcuk gibi. Düşsün umutlara cemreler düşsün, bir yürek, bir gönül bulutlanmasın. Kor olsun yürekler yandıkça yansın, közünden güç alsın bütün dilekler. Rüzgara tutunup uçsun ümitler, bir bünye, bir beden esir kalmasın. Önce umuda düşsün, kök salsın yüreğe. Bar versin sinede tarlalar gibi. Sevdaya düşsün, isteğe düşsün; bir gönül, bir kucak aşksız kalmasın. Düşsün ciğerlerin en derinine, nefessiz bir dilek, arzu kalmasın. Gözlerin pınarları sevinçten aksın, her kes bu cihana sevgiyle baksın. El ele versin bütün insanlar; hainlik, fitnelik fırsat bulmasın. İnsan, ne ekerse göğsüne nefes soludukça içinde büyüyen odur. Her kes öz içine bir sepep eksin, nefes soludukca umut yeşertsin. Kurutsun benemliğin budaklarını, insafı, vicdanı calak eylesin. Koparsın kiduretin fidelerini, yerine inayetin tohumun eksin. Aklına getirsin ölümü sık sık, emanet ruhuna bu kadar eziyet etmesin. Kibirin, husumetin yerini versin, yarısını insanlığa, yarısını Allah’a; öyle güzel gayeler pekiştirsin ki, yüzü olsun çıkmaya mavi sabaha. Kimsenin kimsede hakkı kalmasın. Kıyamet gününe dek sürmesin zulüm; her kes hatırlasın, ölüm var ölüm… Kimse özünü Allah’tan üstte sanmasın, dünyada kalacak servet için nefse kanmasın. Hüküm zorbalığın kölesi değil, adalet yalana alet olmasın… İnsanlar ölse de, insanlık ölmesin…
“Açılsın gözler geleceğin umutlu seherlerine.
Ben istiyorum, sevinç, saadet bol olsun.
Ürekten üreğe, ülkeden ülkeye açık yol olsun.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.