Cumhuriyet’in ilanını kimler nasıl karşıladı?
(Gerçek Tarih) – Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı 29 Ekim 1923 gününü her yıl “Cumhuriyet Bayramı” olarak kutlarız. Bu konuda daha çok önümüze gelen tablo, o sıralar, Milli Mücadele’de yer alan önemli askeri ve parlamenter isimlerin bir araya gelerek Cumhuriyet’in ilan edildiğidir. Diğer bir deyişle galat-ı meşhur da diyebiliriz.
Fakat bu önemli günde, yani Cumhuriyet’in ilan edildiği günde, mücadelenin önemli isimlerinin örneğin Kazım Karabekir’in Ankara’da olmadığını biliyoruz. Peki başka kimler vardı Ankara’da olmayanlar arasında? Cumhuriyetin ilanını basın yoluyla öğrenmişti ve çoğu Ankara’da dahi değildi. Hatta görevli olarak gönderilmişlerdi Başkent dışına. Bir de beklentileri de vardı elbette.
Yukarıda sorduğumuzun soruların yanıtları ile dönemle ilgili daha pek çok malumatı Cemil Koçak’ın Timaş Tarih yayınlarından çıkan “Madalyonun Arka Yüzü” adlı kitapta bulmak mümkün.
Konuyla ilgili olarak söz konusu kitapta Kazım Karabekir hakkında şu ifadelere yer verilmiş:
“Cumhuriyetin ilânına iki gün kala Karabekir Erzurum’daydı. Geleceğe ilişkin karamsarlık yayılıyordu. Bir gün önce kendisine hükûmetin istifasına ilişkin haber iletilmişti; ayrıca, Karabekir’in kolordu kumandanlığından alındığı ve Birinci Ordu Müfettişliği’ne atandığı bildirilmişti. Karabekir, yeni hükûmetin İsmet Paşa tarafından kurulacağını tahmin ediyordu. Şöyle yazıyor: “Benim de Ankara’da bulunmakla, çok eski ve samimi hukukumuz dolayısıyla hürriyet ve hâmimiyeti milliyemizin korunacağına ümidim olduğunu belirttim.”
30 Ekim sabahı Karabekir telefonla aldığı haberde, Millî Savunma Bakanlığı’ndan gelen bir telgraf üzerine, cumhuriyetin ilân edildiğini öğrenecektir. Ona bu haberi veren bahriye müfreze komutanı ise, “yüz pâre top atışı” emrini de kendisinden soruyordu. Karabekir, önce valiyle görüşmeyi uygun görür. Telefonla valiye durumu sorar. Valinin hiçbir şeyden haberi yoktur. Askerî makamların da öyle. Karabekir, anılarında, gerek milletvekili ve gerek ordu komutanı olarak, kendisine hiçbir şeyin bildirilmemiş olmasından dolayı duyduğu kırıklığı yansıtmaktadır. Bu haber, halkı da, orduyu da telâşa düşürmüştü. Şöyle devam ediyor: “Bu vaziyette tabiî cumhuriyetin ilânını ertesi gün dahi kutlayamadık.” Ama aynı gün Kars’ın geri alınışının yıl dönümü olduğundan, kutlama töreni gerçekleştirilir. Ertesi günün akşamına kadar hâlâ Ankara’dan bir haber alınamamıştır.”
gercektarih.com.tr