Dr. Rıza Nur’un hayatına yeni bir bakış: Madam Rıza Nur
Türk tarihinin tartışmalı isimlerinden Dr. Rıza Nur’un yaşamını farklı bir açıdan ele alan Madam Rıza Nur kitabı, okuyucuyu hem tarihi bir yolculuğa çıkarıyor hem de özel hayatındaki dramatik kesitleri gözler önüne seriyor.

Madam Rıza Nur kitabın yazarı, Telif Hakları Derneği (THD) Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Vayni, eserinde Rıza Nur’un ailesi ve özellikle eşi İffet Hanım ile geçirdiği çalkantılı yılları yeniden yorumluyor. Vayni, kitabın amacını şöyle özetliyor: “Bu kitap, Rıza Nur üzerine serpiştirilen ölü toprağını kaldıracak ve hakkındaki haksız görüşlerin bir kısmını tashih edecek.”
Gercektarih.com.tr’nin sorularını yanıtlayan Cafer Vayni, KDY Yayınları’ndan çıkan Madam Rıza Nur kitabını ve Dr. Rıza Nur’u şöyle anlattı:
Kitabın adı neden “Madam Rıza Nur”?
Türkiye’de soyadı kullanımı 1934 yılında kabul edildi. Öncesinde kadınlar, eşlerinin isimleriyle tanımlanırdı. Örneğin, Mustafa Kemal’in Talat Paşa’ya yazdığı mektupta Cemal Paşa’nın eşi “Madam Cemal Paşa” olarak geçer. Biz de kitabın ismini, dönemin geleneklerine uygun ve dikkat çekici bir vurgu olarak “Madam Rıza Nur” şeklinde belirledik.
Kitabın içeriğinden kısaca bahsedebilir misiniz?
Kitap, Dr. Rıza Nur’un 1931 yılı öncesindeki hatıralarını, ailesi ve eşi İffet Hanım ile ilgili bölümlerini esas alarak yeniden kurguluyor. Doğumundan 1931’e kadar olan hayatının önemli kesitleri; sürgün yılları, milletvekilliği, bakanlık görevleri, seçim süreçleri ve Lozan ile Moskova antlaşmaları gibi tarihsel görevleri de eserimizde yer buluyor.
Bu konuyu çalışmaya sizi ne yöneltti?
Rıza Nur’u bilirdim, ancak ayrıntılarını bilmiyordum. Büyük oğlum Metin ile bir tartışmamız sırasında adını duydum ve merak ettim. Hatıralarını okumaya başladım; dönemin dili günümüz için zor olsa da, anlatım ve temellendirmeleri çok güçlüydü. Kitap, sadece tarihî bir belge değil, aynı zamanda bir aile dramını da ortaya koyuyor.

Rıza Nur’un özel hayatında dramatik unsurlar nelerdi?
Fransa’da sürgünde olduğu dönemde 1932’de evlendiği İffet Hanım, Abdülhamit’in Seraskeri Rıza Paşa’nın kızıdır. Ortopedi ve çocuk cerrahisi profesörü olan Rıza Nur, kısa sürede eşinde genetik bir dimağ sorunu fark eder. 19 yıl süren evlilikleri uyumsuzluk ve geçimsizliklerle doludur. Eşinin morfin bağımlılığı ise aile dramını derinleştirir. Rıza Nur, eşini bu illetten kurtarmak için olağanüstü çaba sarf eder.
Rıza Nur’a yöneltilen “morfin bağımlısı yaptı” ve “ruh hastasıydı” iddialarına ne dersiniz?
Bu tamamen iftiradır. Rıza Nur, hekim olarak eşine sadece tedavi amaçlı birkaç kez morfin vermiştir. Kadın zamanla bağımlı hâle gelir; Rıza Nur onu kurtarmak için çok çaba göstermiştir. “Ruh hastasıydı” iddiası da doğru değildir. Psikolog İzzeddin Şadan ve diğer uzmanlar Rıza Nur’un ciddi, sebatkar ve uyumlu bir karaktere sahip olduğunu belirtmiştir.

Kitabın tarihsel önemi nedir?
Kitap, 1932 yılı ve öncesine dair açıklamalarla ülke, şehir, bilim ve düşünce ortamını günümüzle karşılaştırma imkânı sunuyor. Yakın tarihin önemli şahsiyetleri Enver, Cemal ve Kazım Karabekir Paşalar başta olmak üzere birçok sima ve olay, alışılmışın dışında değerlendiriliyor. Ayrıca kitap, bir kadının, bir erkeğin ve bir ailenin dramını gözler önüne seriyor.
Okuyucular kitaptan ne kazanabilir?
Erkekler kadınları ve davranışlarının arka planını daha iyi anlayabilecek, kadınlar ise İffet Hanım’ın hikâyesinde kendilerini ve farklılıklarını tahlil edebilecekler. Kitap, hem dramatik bir hikâye hem de tarihsel ve psikolojik derinliği olan bir okuma deneyimi sunuyor.
Madam Rıza Nur, Dr. Rıza Nur’un ailesi ve eşinin gözünden yaşananları, tarihî olayları ve Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki toplumsal yapıyı derinlemesine aktarıyor. Cafer Vayni’nin titiz çalışması, tartışmalı bir dönemi, yanlış bilinenleri ve aile dramını gün yüzüne çıkarıyor.
Kaynak: Gercektarih.com.tr

