Erdal Noyan: Balkan yazısı yazmak zor bir iş
Yazar Erdal Noyan’ın gezi notları ile tarih bilgisini bir araya getirdiği “Balkan Açmazı” adlı kitap KDY yayınlarından çıktı. Gezi yazılarıyla dikkat çeken Noyan, Balkanlara yaptığı seyahatler sonrası kaleme aldığı metinleri “Balkan Açmazı” başlığıyla kitaplaştırdı. Alternatif Balkan tarihi okumaları da diyebileceğimiz 388 sayfalık çalışmanın tanıtım metninde şu ifadeler yer aldı:
“Dünden kalan öçler, yarına aktarılan tasarılar.
Eski yaralar kapanmadan açılan yeni yaralar…
Karmaşık insan yapısıyla, zorlu coğrafyasıyla, çalkantılı
tarihiyle, dil çeşitliliğiyle, sonuçlandırılmamış hesaplarıyla…
Bütün Balkanlar öyle…
Uçsuz bucaksız uzayda, kocaman evrenin küçücük yarımadası, büyük şunu kuracağız, büyük bunu kuracağız diye birbirlerine kıyan mutsuz toplulukların toprağı…”
Erdal Noyan kitabın başında, “Balkanlara Giriş” başlığıyla yer verdiği bölümde Balkan yazısı yazmanın zorluğuna dikkat çekerken, Balkanları dolaşmanın da duygulu olduğundan söz etmektedir. Yazar eserini nasıl kaleme aldığını da anlatmakta:
“Şimdiki gençler kimi bakımlardan şanslılar.
İletişim araçlarını kullanarak ülkelerini ve evreni erken yaşta kolayca tanıdıkları gibi, giderek görmek olanağı da çoğuna açık.
Gençlerin önemli bir bölümü, bunu ailelerinin paralarıyla gerçekleştiriyorlar kuşkusuz. Dışarıda burslu eğitim görenleri, çalışarak duranları ayırıyorum.
Acaba aileler eskiye göre daha mı varsıllaştılar?
Eskiden de vardı varsıllar. Bence, Devlet’in kapıları aralaması ve yurttaşların dışarıya açılmayı önemsemeleri daha etkili olmuştur.
Yurt dışına olgun bir yaşta çıktım. Koşullar öyle gerektirdiler. Koşullar uygunlaşmadan önce düşünü bile kurabildiğimi sanmıyorum.
Tüm komşu ülkeleri, özellikle Balkan ülkelerini görmek gerektiği kanısındayım.
Gittiğim devletleri köşe bucak dolaştığımı söylemiyorum. Gidemediğim birçok yer daha var.
Selânik, Kavala, Varna, Burgaz, Sofya, Belgrad, Saraybosna, Mostar, Üsküp, Manastır, Ohri gibi bazı kentleriyse birden çok görmekten mutluyum.
Gerekmedikçe her gidişte aynı yer için ayrı yazı yazmadım. Sonraki gidişlerde eksik tamamladım diyebilirim.
İnsan bir Balkan kentine gittiğinde genellikle tanıdık bir yere geldiği duygusuna kapılıyor, sonraki gidişlerde bu duygu çoğalıyor.
Balkan yazılarını kimi zaman bir görüntü yazdırdı, bazen bir türkü. Bazı bazı da yakın, uzak geçmişin izleri.
Anlık gözlemimin ya da duygumun beni yanılttığı da olabiliyor. Örneğin Burgaz’daki Alyoşa Anıtı’na baktığımda yüksekliğinin Paris’teki Vendome Sütunu’yla yarıştığını sanmıştım. Oysa Alyoşa’nın yüksekliği ikiyle çarpılsa bile Vendome’un boyuna ulaşamıyormuş.
Balkan yazılarını yazarken, oralar hakkında söz söylemiş yazarların yazdıklarından yararlandım. Alıntı yaptığım yazarlar arasında edebiyatçılar başı çeksinler istedim.
Alıntıların metinlerin gezi yazısı özelliklerini, deneme türünün tadını ve akıcılığı bozabilecekleri tereddüdünü yaşadım. Bu tereddüdü tümüyle aradan çıkarmış değilim. Bir seçim yapmam gerekiyordu. Bu yöntemle daha dolu metinlerin ortaya çıktıkları kararına vardım.
Balkan Yarımadası’nda dolaşmak duygulu bir iş.
Balkan yazısı yazmak zor bir iş.”
Aşırı duygusallığa kapılabiliyor insan.”
Kısaca Erdal Noyan Biyografisi:
1961 yılında Kırklareli’nde doğdu.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.
Evli ve iki çocuk babasıdır.
Ürünlerine çeşitli dergilerde ve gazetelerde yer verildi.
Çok sayıda edebî ve meslekî yapıtı mevcuttur.
Dileği, tüm varlıkların haklarına saygılı yaşamaktır.
Göç Vakitleri (2012), Ansızın Sonrası (2013), Aşkın Yüzleri (2014), Öteki Osmanlı (2015), Çay Molası (2017), Zaman Irmağı (2017), İspanya Baharı (2018), Avrupa Andıcı (2020), İtalya Yazı (2021), Derin Kesi (2021), Gürcistan Notları (2021), Gidelim Buradan (2021) Balkan Açmazı (2021).
gercektarih.com.tr