Lev Tolstoy: Büyük bir yazarın hayatı ve felsefi yolculuğu

Lev Nikolayeviç Tolstoy, 19. yüzyılın en önemli Rus yazarlarından biri olarak kabul edilir. Savaş ve Barış ile Anna Karenina gibi unutulmaz eserleriyle dünya edebiyatına damgasını vurmuş, aynı zamanda bir filozof, eğitim reformcusu, pasifist ve Hristiyan anarşist olarak bilinir. Tolstoy’un İsa’nın etik öğretilerini birebir yorumlayarak şiddetsiz direniş fikrini savunması, 20. yüzyılın önemli figürlerini, Mahatma Gandi ve Martin Luther King Jr. gibi liderleri etkilemiştir.
Tolstoy, 9 Eylül 1828’de Rusya İmparatorluğu’nun Tula bölgesindeki Yasnaya Polyana adlı konakta doğdu. Zengin ve aristokrat bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi, ancak küçük yaşlarda hem annesini hem de babasını kaybetti. Bu kayıpların ardından akrabalarıyla büyüdü. Çocukluğundan beri gerçeklere duyduğu büyük ilgi, onu yaşam boyu etkileyecek bir özellik haline geldi.
1844’te Kazan Üniversitesi’nde hukuk ve doğu dilleri okumaya başlasa da eğitimini tamamlamadan üniversiteden ayrıldı. Yasnaya Polyana’ya dönerek topraklarının yönetimini üstlendi ve özellikle yoksul köylülerle ilgilenmeye başladı. Moskova, Tula ve St. Petersburg’da konforlu bir yaşam sürdü, ancak ahlaki bir krizle karşılaştı. 1851’de Kafkasya’ya giderek kardeşi Nikolay’ın yanında askerlik yaptı, Kırım Savaşı’na katıldı ve bu deneyimlerini Çocukluk, Oğlanlık, Gençlik ve Sivastopol Öyküleri gibi eserlerinde anlattı.
1857’de Avrupa’ya giderek eğitim reformu, köleliğin kaldırılması, ve kadın hakları gibi konularla ilgilendi. 1862’de Sofya Andreyevna Bers ile evlenen Tolstoy, on üç çocuk sahibi oldu. Bu dönemde kaleme aldığı en önemli eserleri arasında Savaş ve Barış (1869) ile Anna Karenina (1878) bulunur. Bu romanlar, gerçekçilik akımının zirvesinde kabul edilir ve Rus toplumunun tarihsel, sosyal ve ahlaki sorunlarını derinlemesine ele alır.
1870’lerin sonunda Tolstoy, yeni bir ruhsal uyanış yaşayarak Hristiyanlığı yeniden yorumladı. Kilise kurumunu reddetti ve İsa’nın öğretilerine sadık kalmaya çalıştı. Bu dönemde yazdığı eserler arasında İtiraf (1882), Tanrı’nın Krallığı İçinizdedir (1894), İvan İlyiç’in Ölümü (1886) ve Diriliş (1899) bulunmaktadır. Tolstoy, bu eserlerde ahlaki değerleri, adaleti, şiddetsizliği, sevgiyi ve bağışlamayı vurguladı.
Tolstoy’un dini görüşleri hem kilise hem de devlet tarafından eleştirildi. Ailesiyle de çatışmalara girdi, zira karısı Sofya, Tolstoy’un mülklerini ve telif haklarını yoksullara bırakma isteğine karşı çıktı. 82 yaşındayken evini terk eden Tolstoy, bir tren istasyonunda zatürreden hayatını kaybetti. Cenazesi Yasnaya Polyana’da binlerce insanın katılımıyla gerçekleşti.