tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Putin: Rusya’nın sınırları yoktur

05.04.2022
A+
A-

Haberlerde verilen bilgiye göre: Putin: Rusya’nın sınırları yoktur. Rusya Ukrayna savaşından çok önce bu sözü söyleyen Putin, bugünleri öngörerek mi söylemiştir bu sözü bilinemez! Ama bu söz çok temel bir gerçekliği ifade etmesi bağlamında önemli bir yere konumlanır. Uluslararası ilişkilerde yeni bir dünya sistemi arayışlarının tartışıldığı bir zeminde bu sözün mahiyeti ve sözü söyleyenin soğuk savaş ortağı olması, sözü daha da anlamlı hale getirmektedir.
Ukrayna Rusya savaşının, ABD tarafından kışkırtıldığını medyayı takip eden herkes bilmektedir. Ortada danışıklı döğüş misali bir durum mu söz konusu, bunu da tam olarak bilmek mümkün değil! Ancak bu kararı alanlar, açıkladıkları zaman bilme ihtimalimiz olur. Ama soğuk savaş dönemi bittiğinden beri yeni bir sistem arayışı hızını kaybetmeden devam etmektedir. ABD’nin ‘Tek Dünya Devleti’ projesi tutmadı, başarılı olamadı. ABD, daha sonraki bütün siyasi adımlarında geri adım atmayı bir taktik olarak öne çıkardı. Ancak bu taktik mi, strateji mi, güç yetersizliği mi, soruları cevapsız kaldı.
Meseleyi daha derinden ele alalım: yeni kurulacak uluslararası sistemin nasıl olması gerektiği konusunda iki gücün çatışması olduğu tezi genel kabule mazhar olmuştur. Bu iki gücün inşa etmeye çalıştığı sistemin ise bir tanesi, ulusların dağılımını öngörürken, diğeri ise, imparatorluklar çağının başlayacağı tezini öne çıkarmaktadır. Rusya Ukrayna savaşının akla düşürdüğü ilk şey; ‘imparatorluklar çağı mı başlayacak’ oldu. Putin’in; Rusya’nın egemeni olarak, bundan altı yıl önce (tahminen) söylendiği bilinen bir sözünün bugün gündeme taşınmasının alt yapısında bu imparatorluklar çağı geri mi geliyor sorusuna neden oldu. Bu soru haksız değil…
Bir imparatorluklar çağı mı, ulusların dağılıp şehir devletlerin mi meydana geleceğini belirlemek için elimizde önemli gelişmeler var. Yarını dikkate alan bir bakış, bugünün yönelişini doğru okuma imtiyazı kazandırır. Meselenin felsefi boyutunu göz ardı eden her yaklaşım, yanlış yorumlara yönelmekten kurtulamadığı gibi gidişata dair doğru bir okuma da yapamaz, bu yüzden attığı her adım başına belaya dönüşür. İşte örnek; Fransa, son beş yılın politik gelişmelerine bakın, kaybeden Fransa… Suriye’den başlayarak Libya ile devam ve sürekli Afrika’daki güç merkezlerini elinden kaçırmaktadır. Sürekli yeni hamleler yapma girişimlerine rağmen, bu hamlelerin siyasi bir karşılığı oluşmamıştır.
İki temel yaklaşım öne çıkmakta; kripto paralar üzerinden meseleye bakılması şarttır. Bu paralar, tek elde mi toplanacak, yoksa çok sıkı güvenlik sistemleri içinde küçük oligarklar mı kurulacaktır. Fakat Elon Mask denen adamın gökyüzünü uydu ile donatmasının bir karşılığı olmalıdır. Kuantum bilgisayarların hala tam teşekkülü hayata geçirilememesi, yakın bir zamanda geçmeyeceği anlamına gelmemektedir. Parayı elinde bulunduranın siyasal sistemi de elinde bulundurabileceğini söylemek kehanet olmasa gerek. Araya sızmalar veya kendine ait bir kripto para oluşturma girişimleri olacaktır. Ama bu korsan girişimden öteye geçmeyeceği öngörülebilir. Çünkü kuantum bilgisayarların hızı ve olasılıkları çok hızlı bir şekilde çözümlemesi, sistemin izin verdiği kadar korsanın varlığı anlamlı bulunur ve müsaade edilir. Tıpkı tarihte benzer örnekleri olduğu gibi…

DEVAMI GERÇEK TARİH DERGİSİ NİSAN 2022 SAYISINDA

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.