Tarihin sessiz kalmış muammalarından birisi: Attila’nın ölümü
Attila, tarihin en ünlü Hun hükümdarlarından biri olarak bilinir. Ancak, bu kudretli liderin hayatının sona eriş şekli, tarihçiler arasında hala bir muamma olarak kalmaktadır. Attila’nın ölümüne dair çeşitli anlatımlar ve teoriler bulunmaktadır, ancak kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır.
En yaygın anlatıma göre, Attila, 453 yılının başlarında, son eşi İldiko ile düğün gecesini kutlarken aşırı miktarda içki içmiş ve ardından şiddetli bir burun kanaması geçirerek boğularak yaşamını yitirmiştir. Bu hikaye, Bizans tarihçisi Priskos tarafından aktarılmıştır, ancak diğer kaynaklarda farklı senaryolar öne sürülmektedir.
Bazı teorilere göre, Attila suikast sonucu öldürülmüş olabilir. Bu iddiaya göre, yeni karısı İldiko veya onun akrabaları tarafından planlanmış bir suikast sonucunda hayatını kaybetmiş olabilir. Diğer bir görüşe göre ise, Attila doğal nedenlerle ölmüş olabilir, bu da kalp krizi veya felç gibi faktörleri içermektedir.
Ağır içki ve uyuşturucu kullanımının neden olduğu bir ölüm senaryosu da ortaya atılmıştır. Ancak, bu teorilerin her biri kesin bir kanıt olmaksızın spekülasyon düzeyinde kalmaktadır.
Attila’nın ölümü, Hun İmparatorluğu’nun çöküşüyle yakından ilişkilidir. Ölümünden sonra, imparatorluğu hızla parçalanmış ve Roma İmparatorluğu’nun baskısı altında zayıflamıştır. Ne var ki, Attila’nın mezarının nerede olduğu hala belirsizdir. Mezarının Pannonia’da, yani bugünkü Macaristan’da olabileceği düşünülmekle birlikte, bu konuda kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Attila’nın ölümü ve mezar yeri, tarihsel bir gizem olarak günümüze kadar gelmiştir.