tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Telif hakları gasp edilen kişiler haklarını nasıl aramalı?

Telif hakları gasp edilen kişiler haklarını nasıl aramalı?
05.01.2023
A+
A-

(Gerçek Tarih) – Telif Hakları Derneği’nin (THD) genel kurulu 24 Aralık 2022 tarihinde İstanbul Sultanahmet’te Sultan Köşesi Restoran’da gerçekleştirildi. İttifak gazetesi genel yayın yönetmeni İbrahim Ethem Gören, Telif Hakları Derneği’nin (THD) genel kuruluna katılarak yeniden yönetim kurulu başkanı seçilen sosyolog, eğitimci-yazar, bilirkişi Cafer Vayni ile derneğin yeni dönemine dair söyleşi gerçekleştirdi. “THD Başkanı Cafer Vayni: Sorumluluğumuz çok büyük” başlığıyla İttifak gazetesinde yayınlanan söyleşide telif hakları gasp edilen kişilerin ne yapması gerektiği hususunda önemli açıklamalarda bulunan Vayni, “Ceza davasında sıkışan, hakkı gasp eden kişi/kişiler ceza almamak için uzlaşmayı tercih edebiliyorlar ve dolayısıyla hakkı alma süreci kısalmış oluyor.”

İbrahim Ethem Gören: Cafer Bey, öncelikle genel kurul hayırlı, mübarek olsun. Genel Kurul’da güven tazeleyerek tekrar başkan seçildiniz. Tebrik ediyorum. 

Cafer Vayni: Teşekkür ediyorum. Sağ olunuz, var olunuz.

Evvelemirde Telif Hakları Derneği’nin misyon ve vizyon beyanını konuşalım…

Telif Hakları Derneği 2016 yılının Haziran ayında kuruldu. 15 değerli kurucumuz var. Telif hakları konusunu kendisine görev edinmiş ilk ve tek dernek. 

Misyon ve vizyonumuz tüzüğümüzün 2. Maddesinde de yazılı olduğu gibi; “Dernek, WİPO Sözleşme ve direktifleri (Birleşmiş Milletler Dünya Fikri Haklar Örgütü) ile 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve bu kanun etrafında oluşan mevzuat doğrultusunda her türlü telif ve fikri mülkiyet haklarının etkinleştirilmesi, geliştirilmesini ve korunmasını sağlamak ve bu ve bağlantılı konularda çalışmalar yapmak, çalışma yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek; Fikir ve Sanat Eseri Sahiplerinin meslekî dayanışmalarını sağlamak ve geliştirmek; ülkemizin sanat, edebiyat, musiki, ilim, eğitim, sinema, televizyon, basın vb. düşünce hayatında etkin bir şekilde yer alabilmeleri için çalışmak; ürünlerinden doğan telif haklarını savunmak; meslek mensuplarının uğrayacakları siyasî ve iktisadî güçlükler karşısında gerekli her türlü maddî ve manevî yardımda bulunmak; siyasî, iktisadî vb. imkânsızlıklar yüzünden eserlerini yayınlayamayan ya da kamuya maâl edemeyenlere yayın ve tanıtım hususunda yardımcı olmak, ülkemizde ve dış ülkelerdeki telif haklarını takip etmek ve icap ederse bunun için bir telif hakları kuruluşu (Copyright Ajansı) teşkil etmek; emeğin, sosyal, kültürel, hukukî ve iktisadî temel hak ve hürriyetlerini korumak ve geliştirmek; yurtiçi ve yurtdışındaki resmî, tüzel ve özel kurum ve kuruluşlara karşı üyelerini temsil etmek amacı ile kurulmuştur.” şeklinde özetlenebilir.

Bahsettiniz misyon beyanının tahakkukuna yönelik derneğiz neler yaptı?

Bu bağlamda daha çok projeler gerçekleştirdik. Bu projeler kamuoyunun da dikkatini çekiyor. Dernek iki ayrı Telif Hakları Sempozyumu gerçekleştirdi. Bunlardan birincisi “Dijital Alanda Telif Hakları”, ikincisi ise “Kültür Endüstrisi ve Telif Hakları” temasını taşıyordu. Sempozyumların sonunda bildirilerin yer aldığı kitapları da yayınlıyoruz.  

Derneğimi ayrıca 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tasarısını hazırladı. Ayrıca Türkiye’de ilk ve tek çalışma olan. yaşanan 50 edebiyatçı ile, 50 uzman edebiyatçının yapmış olduğu röportajlardan oluşan 2 cilt prestij eser ile bu edebiyatçılarımız ile yüz yüze konuşularak oluşturulan 15-20 dakikalık 50 belgesel film üretti. 

Bahsettiğiniz belgesellere okuyucularımız nasıl ve nereden ulaşabilir?

Bunlara www.yuzyuzekonuşmalar.org web sitemizden takip edilebilir. 

Yazarlara önemli bir vefâ gösterdiniz. Bu süreçte ebedî âleme sırlanan pek kıymetli yazar ve fikir adamlarımız da oldu. 

Maalesef… Proje kapsamında yer alan Nuri Pakdil, Rasim Özdenören ve Mehmet Ragıp Karcı vefât ederek aramızdan ayrıldılar.

Kendilerine rahmet olsun… Telif Hakları Sempozyumları için büyük bir paragraf açalım…

Telif Hakları Sempozyumu’nun birincisini İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ile ikincisini de Doğuş Üniversitesi ile gerçekleştirdik. Doğuş Üniversitesi’ndeki arkadaşlar, hocalar ve yöneticilerle çok iyi uyum yakaladık. Nitekim bu uyumun sonucunda 25-26 Kasım 2022 tarihlerinde “2. Ulusal Kültür Endüstrisi ve Telif Hakları Sempozyumu” başlıklı faaliyetimizi başarı ile tamamladık. 

Tebrikler… Daha nicelerini gerçekleştirmek nasip olur inşallah…

İnşallah… Unutmadan, bu faaliyetlerin başarısına Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın vermiş olduğu mali desteklerin de büyük katkısı var.

Bu meyanda bundan sonraki hedefleriniz neler?

Telif Hakları Sempozyumu’nu uzun süreli bir faaliyetimiz olarak görüyoruz. Her yıl bir veya iki sempozyum gerçekleştireceğiz. Derneğimizin marka haline gelmiş programlardan birisi sempozyumlar olacak. 

Sempozyum bildirilerine ulaşmak mümkün mü?

Tabii ki… Telif Hakları Sempozyumu ile ilgili www.telifhaklarisempozyumu.org isimli web sitemiz aktif haldedir. Keza derneğimize ait www.telifhaklariderneği.org isimli web sitemiz de aktiftir.

Türkiye’de telif haklarına yönelik çalışmalar yapan en mühim kuruluşun başındasınız. Bu görev omuzlarınıza ne türden sorumluluklar yüklüyor?

Çok büyük sorumluluklarımız var. Kamuoyuna yansımayan kısım daha fazla. Mağdur olan eser sahiplerine karşılıksız danışmanlık yapıyoruz. Onlara usul, yol ve yöntemleri anlatıyoruz. Türkiye’nin her tarafından arayanlar oluyor. Bunların bir kısmı da avukat arkadaşlar oluyor. Haliyle teknik bir konuyu çalıştığımız için avukatların bir kısmı da telif hakları konusunda bize danışabiliyorlar.

Diğer taraftan yanıltıcı bilgi vermiyoruz. Örneğin bize müracaat eden kişiye gerektiğinde davasını kazanamayacağını, boşuna masraf yapmaması gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Tavsiyemize uymayan ve dava açan bazı kişiler, kaybettiklerinde bizi arayarak durumu söylüyorlar ve “keşke sizi dinleseydim de zaman ve para harcamasaydım” diyorlar.

Bu alanda başka ne türden danışmanlık hizmetleriniz söz konusu?

Diğer önemli danışmanlık yaptığımız alan ise sözleşmelerdir. Telif sözleşmeleri uyuşmazlık halinde en önemli belgelerin başında gelmektedir. 

Başkan Vayni: Sözleşmesiz eser basılamaz.

Çünkü sözleşmesiz eser basılamaz. 5846 Sayılı yasanın emredici hükmüdür sözleşmeler. Yasanın 52. Maddesi şekil bakımından bütün hakların sözleşmede yer almasını vazeder. Bu noktada biz eser sahiplerinin lehine sözleşmelerin hükümler içermesi için bize müracaat edenlere yol gösteriyor, karşılıksız yardımcı oluyoruz.

2022’de neler yaptınız? Öne çıkan faaliyetleriniz neler?

Biliyorsunuz Türkiye de bütün dünya gibi 2020 yılı başından itibaren Covid 19 ile uğraştı, içine kapanarak kendisini ve halkını korumaya aldı. 2022 yılı başından itibaren yavaş yavaş normalleşme başladı. Dolayısıyla pandemi döneminde dışa dönük faaliyetler yapamadık.

2022 yılının Kasım ayının 25-26’sında iki gün süren 2. Ulusal Kültür Endüstrisi ve Telif Hakları Sempozyumunu gerçekleştirdik.

Yeni genel kurul hayırlı olsun. Dernek yönetimi nasıl şekillendi?

Teşekkür ediyorum. 

Cafer Vayni: Ana ilkemiz yola çıktıklarımızla yola devam etmektir.

Bizim ana ilkelerimizden birisi yola çıktıklarımızla yola devam etmektir. Dolayısıyla 11 kişiden oluşan yeni asıl yönetim kurulunda önceki dönemden 10 arkadaşımız var. Bir arkadaşımıza bu dönemde yedek listede yer verdik ve daha fazla katkı sunacağını düşündüğümüz başka bir arkadaşımıza asil listeye aldık. Bu bağlamda yeni yönetim kurulunda benimle birlikte Selim ÇORAKLI, Prof. Dr. Süleyman DOĞAN, Prof. Dr. Cemal ZEHİR, Prof. Dr. Muhammet KURULAY, Doç. Dr. Nermin Özcan ÖZER, Av. Cihan TUFAN, Recep İNCECİK, Nazlı Aspay SENER, Ayşe Emine Sultan ÇELİK ve Mehlika GİDER arkadaşlarımız yer aldılar.

Bir hususu daha burada belirtmek isterim. 

Lütfen, buyurunuz…

Derneğimizin 22 kişiden oluşan asil ve yedek yönetim kurulu üyelerinin 11’i erkek, 11’i de bayan arkadaşlardan müteşekkil. Bu bağlamda toplumun yarısının kadın olduğu gerçeğinin de bilincindeyiz ve onların da eşit oranda temsilini savunuyor ve çalışmalarımızda bu ilkeye de riayet ediyoruz.

2023 yılı için ajandanızda neler var?

Telif Hakları Sempozyumu’nun üçüncüsünü gerçekleştirmeyi planladık. 

Gündemini belirlediniz mi?

Evet… “Müzik Endüstrisi ve Telif Hakları” başlığını taşıyacak. UNESCO’da önemli bir projemiz var. Şu sıralar sonuçlar açıklanacak. Kabul edilmesi ve dolayısıyla destek çıkması halinde bu projemize de yöneleceğiz. 

İnşallah…

Bunların dışında da her zaman olduğu gibi gelen önerileri de uygulamaya koymaya çalışacağız. Bize danışanlara da doğru yol ve yöntemi göstermeye devam edeceğiz.

Telif Hakları Derneği’nin Haysiyet Kurulu’nda kimler var?

Haysiyet Kurulu’nu çok önemsemekteyiz. Bu nedenle bu dönemde geniş tuttuk ve “41 kere Maşallah” densin diye önemli işler yapmış ve bir o kadar da değerli 41 üyemize kurulda yer verdik. Haysiyet kurulumuz üye zenginliğimizi, çok yönlülüğünü ve niteliğini de göstermektedir.

Âlâ…

Bu bağlamda haysiyet kurulumuz; Prof. Dr. Durali YILMAZ, Prof. Dr. Abdulkadir EMEKSİZ, Prof. Dr. Mustafa TEKİN, Prof. Dr. Mustafa Alper GÜMÜŞ, Prof. Dr. Kadir CANATAN, Prof. Dr. Ali Fuat ÖRENÇ, Prof. Dr. Ahmet ŞİMŞEK, Prof. Dr. Nurullah ÇETİN, Prof. Dr. Fethi GÜNGÖR, Prof. Dr. Mehmet Niyazi ERUSLU, Prof. Dr. Candemir DOĞAN, Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN, Prof. Dr. Osman ÇAKMAK, Prof. Dr. Yüksel DEMİRKAYA, Prof. Dr. Ferhat ENSAR, Doç. Dr. Nebahat ÇOMAK, Doç. Dr. Sibel AKOVA, Doç. Dr. Oya AKBAŞ, Doç. Dr. Ali KURT, Doç. Dr. Bahtiyar ASLAN, Doç. Dr. Emek ÜŞENMEZ, Dr. Mehmet Yalçın YILMAZ, Dr. Gözde Zeytin ÇAĞRI, Dr. Ferhat Kurban TANRIDAĞLI, Dr. Erol ÜLGEN, Dr. Ayşenur KURTOĞLU, Dr. Yusuf GEDİKLİ, Mehmet Kamil BERSE, Bestami YAZGAN, Yusuf DURSUN, Şerif AYDEMİR, Gazi ALTUN, Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ, Hamit GÖKTÜRK, Harun YÖNDEM, Kemal SOYTÜRK, Ahmet TÜZÜN, Remzi ALİOĞLU, Mehmet Nuri PARMAKSIZ, Hüdevandigar ONUR  ve İsmail Hakkı BAĞDATgibi ilim, edebiyat, kültür ve sanat dünyamızın önemli şahsiyetlerinden oluşmaktadır.

Aliyy’ül-âlâ… Yazarlar, çizerler, sanatkârlar, yayın evleri, kuruluşlar telif haklarının ne kadar farkında?

Zaman içerisinde bilinçlenme artıyor ama yeterli düzeye henüz erişmedi. Bunun için de yapılması gerekenler olduğuna dair düşüncelerimiz var ama ayrı ve uzun bir konu.

Telif hakları gasp edilen kişiler haklarını ne şekilde aramalı?

Bu noktada sorunun hukuksal mı yoksa hukuki ile ceza davasını da bir arada ilgilendirip, ilgilendirmediğine bakıyoruz. Şayet eylemin cezai boyutu varsa öncelikli olarak ceza davası ile ilgili süreçlerin izlenmesi daha iyi. Çünkü ceza davasında sıkışan, hakkı gasp eden kişi/kişiler ceza almamak için uzlaşmayı tercih edebiliyorlar ve dolayısıyla hakkı alma süreci kısalmış oluyor.

Ortada sözleşme var ise ve sözleşme hükümlerine aykırılık söz konusu ise bu noktada uyuşmazlığı hukuk davasına götürmekten başka yol önermiyoruz.

Son olarak okuyucularımıza mesajınızı alalım…

Telif hakkının kul hakkı olduğunu bilmelerini isterim. Bu nedenle özellikle korsandan uzak durmalarını öneririm.

Tekrar tebrik ediyorum Cafer Bey, var olunuz.

Ben de şahsım ve derneğim adına İttifak gazetemize teşekkürü borç biliyorum.

gercektarih.com.tr

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.