tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Talip Işık

Şair/Yazar/Eğitimci

Yönetim ve şiir-I

08.08.2022
A+
A-

Şiir, yazılı ilk kaynaklardan itibaren insanın ve toplumun yaşamına yön vermiştir. Medeniyet tarihimize ışık tutan, sayısız yönetici ve lidere ilham kaynağı olan Orhun Kitabeleri bu alanda şiir diliyle yazılmış eşsiz bir örnektir. Başarılı birçok yöneticinin şiirle iştigal etmesi onların gerek kişilik gelişimlerine, insan ruhuna dokunmalarına ve gerekse toplumu daha iyi analiz etmelerine yardımcı olmuştur. Şiirin tanımı, etki alanı, gücü ve liderler üzerindeki etkisi tarihe de yön vermiştir. Bu etkileşim tarihimiz ve kültürel değerlerimiz açısından son derece önemli kaynakların şiir yoluyla günümüze taşınmasına vesile olmuştur. Türk tarihinde lider bilge ve hikmet sahibi kişi olarak anılır. Kuşkusuz bilgeliğin kaynağı bilgi ve tecrübeye dayalı olsa da aynı zamanda tüm bunları besleyen Manas Destanı, Kutadgu Bilig gibi son derece öneli yazılı eserleri de unutmamak gerekiyor. Şiirin gücü günümüzde birçok yönetici tarafından çok fazla bilinmese de tarihimiz şiirin gücünden ve ilhamından beslenen sayısız sultan, hükümdar, yönetici ve liderle doludur. Çünkü şiir, hayal kurma, muhakeme, bilgelik ve cesaret gibi daha birçok konuda yöneticiyi karar verme sürecinde etkiler, gelecekle ilgili sağlıklı planlamalar yapmasına ve insan gücü oluşturmasına yardımcı olur. Ancak bu sayede estetik yönü gelişmiş toplumlar oluşturmak, sanat yapıları inşa etmek ve ruhu olan şehirler kurmak mümkün olur.


Şiir farklı duygular, farklı düşünceler üzerine kurulan, insana, topluma, tarihe ve yaşanan olaylara göre vizyon ortaya koyabilen güçlü bir kavramdır. Onun içindir ki iyi bir şiir ya da iyi bir manzum eser yazıldıktan yüzlerce yıl sonra bile ayakta kalmayı başarabilir. Şiiri eskimez kılan, zamana karşı dirençli kılan mükemmel olmasından kaynaklanmaktadır. Şiiri mükemmel kılan unsurlar ise şiirin teması, semantik yapısı, imgeler ve olaylardır. Bu yönüyle şiire baktığımızda şiirin tanımının her şaire göre değiştiğini görürüz. Çünkü her şair yaşadığı olaylardan, duygu ve düşüncelerden beslenerek kaleme alır şiirini, sonuçta farklı şiir tanımları, farklı şiir anlayışları ortaya çıkar.
İnsanın duygu ve düşüncelerini kısa, öz ve veciz bir dille ifade etme biçimi olarak da tanımlanan şiir insan ve toplum üzerinde her zaman etkili olmuştur. Bazen iyi bir yöneticinin elinde barış, bazen ye’se düşen toplumlarda umut haline dönüşmüştür. Manas Destanı’nın bugün hala sürüyor olması bir milletin umutlarına geçmişten geleceğe nasıl bağlandığını göstermesi açısından son derece önemli bir vesikadır. Bu vesikalar tarihi ve kültürel değerlerin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda da güçlü bir misyona sahiptirler.
Tarihimizde derin izler bırakan lider yöneticiler sonsuzluğa adanmışçasına binlerce yıl öncesinden günümüze şiirle seslenmiş, Orhon Yazıtları ve yakın dönemde Ulan Batur’da keşfedilen yazıtlar medeniyetimiz hakkında önemli bilgiler edinmemize yardımcı olmaktadır. Bu yazıtlarda açıkça görülmektedir ki devlet adamlarının, hükümdar ve yöneticilerin halkına nasıl davranması gerektiği hususunda tavsiyelerde bulunmaktadır. Kutadgu Bilig’de yine aynı şekilde yönetici ve topluma ilişkin ilkeler şiir diliyle kaleme alınmıştır.
Birçok Sultan ya da Bey, günümüzde lider ya da yönetici şiirle yakın temas halinde olmuşlar hatta Kanuni (Muhibbi) gibi mahlas kullanarak şiir yazmışlardır. Yine bu dönemlerde şairler yönetim merkezlerinde, saraylarda istihdam edilmiş, en üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunanların da aynı zamanda şair oldukları bilinmektedir.
Özellikle devlet adamlarının şiirle uğraşmaları, divanlar yazmaları bu kişilerin sahip oldukları liderlik özellikleriyle de yakından ilişkilendirilmiş, şiirin bu özellikleri destekleyen önemli bir unsur olarak görülmesini sağlamıştır. Başta öz güven olmak üzere, hayal kurma, geleceğe dair düşler besleme, cesaret, hitabet, güven verme, ileriyi görme ve keşif gibi daha birçok özelliği şiir doğrudan desteklemiş, zenginleştirmiştir.

I. ŞİİR VE YÖNETİM İLİŞKİSİ
a) Şiirin Tanımı, Şiir ve Poetika
Şiir, insanın duygu ve düşüncelerini kısa, öz ve veciz bir şekilde ifade etmesi olarak tanımlanabilir. Şiir her insanda farklı duygular uyandırır, farklı iklimlere uzun bir yolculuğa çıkartır. Bir ruh halinden başka bir ruh haline götürür. Gerek serbest ve gerekse kafiyeli biçimde de ifade edilen şiir tam bir seçkinciliktir. Özeldir ve son derece özel bir misyona sahiptir.
Tanpınar’a göre şiir, dar şekli ile ayıklanmayı, özü bulmayı gerektirir. Fakat şiir, sadece dar bir şekil ve öz değil, gayesini kendi varlığında bulan bir “mükemmeliyet” ve “halis sanat” tır, der, Mehmet Kaplan. O nedenle şiir varlığa ışık tutan bir ideadır aslında. İçinde geleceğe dair umutlar taşıyan muştu yüklü bulutlar gibidir. Güçlü bir liderin elinde tarihe ve insanlığa kılavuz olmuştur. Uzak bir sevdanın dönüşümü, ütopyaların, düşlerin gerçeğe yaklaşması, güçlü ve diri toplum olmanın aracıdır şiir. Gecenin gizemi, ayın şavkı, akşamın hüznü, insanın kayıp kentidir şiir.
Güzel sözler sihir gibi etkiler insanı. Şiir de bu gücü artırmak ve sözü daha etkili kılmak için kullanılmıştır. Kimi zaman duyguların tercümanı, kimi zaman düşünce ve fikirlerin veciz bir biçimde ifadesi olmuştur. Zaman zaman aşk bahçelerinin susmayan bülbülü, zaman zamansa isyanın, başkaldırmanın tetikleyicisi olmuştur. Acının tanımında şiir vardır. Endülüs’te, Isfahan’da, Babil’in eskimeyen bakışlarında hep şiir. En kadim medeniyetlerden olan Hint’te dahi şiir, şarkı ve seramonilerde insanların lisanı olmuş yazılı metinler olarak günümüze kadar gelmiştir.
Bu açıdan baktığımızda şiirin tüm yönleriyle zor ve uzun uğraşlar gerektirdiğini görürüz. İmgeleri kurmak, kelimelerle şiirde iç musikiyi yakalamak ve aynı zamanda da iyi bir yazım diline, tarih, kültür, inanç gibi geniş bir alan bilgisine derinlemesine sahip olmayı gerektirir. Şiir ister kafiyeli, ister aruz vezniyle ya da serbest tarzda yazılsın, şiirde değişmeyen ve onu kalıcı kılan şiirin semantik yapısı ve imgelerdir. Mana zenginliği, musikisi bu iki kavramın ustaca kullanımına bağlıdır.
Valery ise, ‘Şiir, sesle, anlamın birleşmesidir.’ der. Yahya Kemal, şiiri ‘musiki’ olarak tanımlarken, Mallerme, ‘Şiir, fikirlerle değil, kelimelerle yazılır.’ ifadesiyle farklı bir tanım ortaya koyar. Şiirin tanımı insanın o anki algılama biçimine göre farklılık ve değişkenlik gösterebilir. Yani şair, şiirdeki gizemi keşfeder. Her keşif yeni bir uyanıştır aslında. Bu uyarımlar insanı tetikler, güdüler, cesaretlendirir, kendine olan öz güveni en üst seviyeye çıkarır. Bu noktada şiir ve şiirin gücü lider bir yöneticiye inanılmaz ufuklar açar. Muhakeme ve karar verme yetisini geliştirir. Olayları ve insanları çok yönlü değerlendirme imkânı sunar.
Bu çerçevede şiir kendi poetikasını oluşturmuştur. Sanatı tüm yönleriyle ele alan, gücünü ve misyonunu ortaya koyan “Poetika (Yunancada:Περὶ ποιητικῆς), sanat hakkındaki görüşlerini bir bütün içerisinde sunan Aristoteles’in şiir sanatı ile ilgili kuramlarını içeren ve tarihte sanat olayını araştıran ilk eser” olarak literatüre girmiştir. (http://tr.wikipedia.org/wiki/Poetika)
Sanatın gücünün ortaya konduğu poetika çalışmaları şiirde de kendini göstermiş Necip Fazıl Kısakürek gibi kimi şairler poetika üretmişlerdir. Necip Fazıl poetikasında “İlk peotika fikircisi Aristo’ya göre şiir, eşya ve hadiseleri taklitten ibarettir. Sonunculara göre ise (Valery vesaire) kaba bir his aleti olmak yerine, girift bir idrak cihazı…” şeklinde değerlendirilir. (Kısakürek, Necip Fazıl, Çile, S. 472, Büyük Doğu Yayınları, Mart 2004)
Her iki yaklaşımda da ulvi bir merkezden cihet bulamayan Necip Fazıl kendi poetikasında sanatı Allah’ı arama işi olarak tanımlar. Şiirde ve şairde nihai hedeflerin, gayelerin olması doğal bir arayışın getirdiği sonuçlardandır. Tıpkı lider ve vizyon gibi. Şiir nasıl ilkinde kendi tanımını basit objelerle ortaya koymuş sonra girift ve zor bir alan olarak tanımlanmışsa lider de basit olaylardan zor ve girift sorunları benzer yöntemlerle aşabilir, sorumluluğunu üstlendiği insan, toplum, devlet ya da şirketin nihai hedeflerini kavi temeller üzerine oturtabilir. Bu aynı zamanda liderin sonuca odaklanmasını, yol göstericiliğini güçlendirir.

DEVAMI GERÇEK TARİH AĞUSTOS 2022 SAYISINDA

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.