Yargılama
Bizler çeşitli kültür ve gelenek-görenek içerisinde büyüyen, her birimizin annesi, babası, atasının farklı farklı kökenlerden gelen ve farklı kişilik özelliklerini içeren bir yapı taşıyız.
Sosyal bir varlık olan insanın yaşamında, karşısına çıkan birçok insan ile diyalog içerisinde olması kaçınılmazdır. Diyalog hâlinde olmamız birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Bunlardan biri ve en çok beceremediğimiz diyalog kurduğumuz kişiler ile oluşturduğumuz iletişim dilidir.
Bu nedenledir ki iletişim içerisinde olduğumuz insanlar ile birçok konu hakkında anlaşmazlık, kavga, tartışma çıkabilir. Bunlar olağan durumlardır. Gerek aile, gerek çalıştığımız kurum, belki bu bir bakkal veya manav çalışanı dahi olabilmektedir. Genellikle bir anlaşmazlık durumunda yapılan ilk hata laf sokma, kızma k, eleştiride bulunmak, kişiliğe saldırmak, bağırmak, aşağılamak gibi davranış biçimleri olmakta.
Oysa buna ihtiyacımız yok. Çünkü bu durumda karşımızda ki kişinin sizi anlaması gibi bir olanağını elinden almış bulunuyorsunuz. İletişimi kilitlemek, karşı tarafı saldırgan yapacağı gibi konunun uzun vadede çözümden uzak bir yola itmiş olacaktır.
Suçlanmış olmak, yargılanmış olmak insanın üzerinde olumsuz duygular bırakıyor. Kendini değersiz ve yetersiz, işe yaramaz gibi duygulara sokuyor. Buna çok da hakkımızın olduğunu düşünmüyorum. Yargılamak ve suçlamak yerine soru sorulabilir. Bu yüzden yapacağımız ilk şey soru sormak olmalıdır.
-Ne demek istediğini tam anlayamadım?
-Ne hissediyorsun?
-Seni nasıl üzdüğümü tam anlayamadım?
Yukarıdaki gibi sorular belirleyici ve iletişimi dengeleyici bir hâle getirebilir. Ne düşündüğünü, neden öyle davrandığı hakkında size aktaracak bilgiyi de sağlamış olacaksınız. Yargılayıcı ve suçlayıcı bir dil sadece kaos nedenidir. Yargılamak demek, akıl yürütmeyin, verileri mantığınıza göre işleyip sonuç çıkarmayın, hüküm vermeyin demek.
Bakın ayet ne diyor:
NİSA SURESİ AYET 94
“Bir Şeye Hüküm vereceğiniz zaman: İyi anlayın, İyi dinleyin, peşin hüküm vermeyin,
Şartlanmış, sapıtmış, İdeolojik fikirlere saplanmayın,“ der.
Sizin için önemli ve değerli olan insanları incitmeyin, sizde incinmeyin.
Sevgiler…