Büyük değişim-I
Çağdaş toplumlarda siyasal, sosyal-kültürel, iktisadi, düşünsel alanlarda gerçekleştirilebilen Büyük Değişim, belirlenen amaç fonksiyonlarının toplumsal ve küresel boyut kazanmasıyla oluşmaktadır. Bu değişim sonucunda toplumda beklenen tarihsel gelişim ve ilerleme süreci başlamaktadır. Burada bizim sunduğumuz Büyük Değişim tezi modernizeden ve değiştirmelerden önce ve onların ötesinde olan bir tezdir. Çünkü bizim toplumumuzda son iki yüz yıldır batı eksenli yapılan değişiklikler değişim olmayıp dönüşümler olarak gerçekleşen sosyal edimlerdir. Toplumumuzda bir başka ifadeyle milletimizin geleceğe yönelik hayatında gerçekleştirilmesi gereken çağdaş ve bütüncül kavramsal Büyük Değişim, devlet yönetim sistemini , kurumsal yapısını, kurumların tümünü işlevsellikleri açısından radikalleşme sürecinde yeni baştan yapı taşlarını üs tüste koyarak millet hayatının inşasını ve ihyasını kapsamaktadır.
Büyük Değişim kavramı hem mikro(bireysel), hem makro( toplumsal) boyutlu yeni bir yapılanma olup uygarlık alanlı tezdir. Kültürel ve ahlaki davranış biçimleri, sivil toplum örgütlenmeleri, toplumsal değerler sistemi ve bunların işlevselliklerini kapsamaktadır. Yeni bilimsel çalışmalar, üretilen bilgiler, topluma özgü dinamik birikimler, geliştirilen teknikler ve yeni nesil bilişim teknolojilerdeki ilerlemeler Büyük Değişim parametreleri olarak gelişme sürecinde yerlerini alacaklardır. Diğer bir deyişle Büyük Değişim en kapsamlı tanımıyla uygulamaya konulmalıdır. Süreç Appelbaum’un büyük değişimi ile ilerletilebilir. Bizim Büyük Değişim tezimiz dönüşümlerden, devrimlerden, reformlardan, değişikliklerden, unu ve modernlikten çok farklı olup medeniyet esaslıdır. Büyük Değişimde tüm kavramlar, tezler ve kurumlar sürdürülebilir( tüm gelişmeler insanlar için yârin daha iyi ) olacaktır. Toplumun ilerlemesi, daha üst ve yüce bir konuma getirilmesi, küresel düşünmeyi, evrensel davranmayı geçekleştirecek bu toplumsal olgu köklü ve kalıcı bir yeniden yapılanmadır. Büyük Değişimde zaman insanları ve toplumları sürükleyemeyecek ve yönlendiremeyecektir. Bireyler ve toplumlar zamanı yönetecek, en verimli biçimde değerlendireceklerdir.
Büyük Değişimin temel dinamiklerinden biri makro tarihsel ve doğal etmenlerin toplumsal olgulardaki farklılaşmaları ve yeni tercihleri ortaya koymaktır. Bu değişimin hızı toplumsal yönelişlerdeki gelişmelerde yaşanan ivmelenmelerle pozitif etkileşim içinde olacaktır. Bu hızın diğer bir değişkeni ise toplumsal barışın bütünsellik bağlamında sağlanmasıdır. Bir toplumun topyekun hep birlikte Büyük Değişim sürecine girmesinin zorluğu bilinen bir tarihsel gerçektir. Bunu başarabilenlerin küresel bir güç olarak yüz yıllarca etkili konumlarını korudukları da tarihi bir hakikattir. Bizim milletimiz kendi geleceği ve tüm insanlığın istikbali için Büyük Değişimi gerçekleştirebilecek tarihsel birikime ve uygarlık potansiyeline sahiptir. Bizim kendi medeniyetimizin sahip bulunduğu evrensel değerler impulsu bu zorlukları yenebilecek ve ivmelendirecek büyüklüktedir. Yeter ki genç nesillerimizin kullanımına bu impuls verilsin. Gençlerimiz milletimizin sahip olduğu büyük birikimleri kullanarak Büyük Değişimi yapacaktır. Bunun örneklerini milletimizin tarihindeki Büyük Değişimlerde görmekteyiz. Strasser ve Radall’ın tanımladığı değişime ait ilerleme ve gerileme betimlemeleri sosyolojik bir değişiklik olarak değerlendirilebilir. Transformasyonlarda, değişikliklerde, başkalaşımlarda toplumlar yönetsel anaforlarda bir türlü çıkamıyorlar. Bu süreçlerde insanları kısa vadeli palyatif akış hareketli çözümler yanılgıya sürükleyebiliyor. Milletimiz özellikle son bir yüz yılda bunu örneklerini yüksek toplumsal maliyetler karşılığında yaşamıştır.
DEVAMI GERÇEK TARİH DERGİSİ MART 2022 SAYISINDA