Sezai Karakoç üstadımızın ardından
Bugün evden hiç çıkmamıştım. Kimi zaman insanın çıkası gelmiyor. Bir başka hal ve ağırlık vardı üzerimde. Bu durum akşama değin sürüp gelmişti. Ansızın düşen Sezai Karakoç haberiyle birlikte anladım ki ölümlü dünya bir hüznü daha yaşatıyordu bize. Dilimden gayri ihtiyari olarak “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun” ayeti dilimden döküldü. Ondan gelmiştik ve dönüşümüz mutlak onaydı.
İSLAMIN DİRİLİŞİ’ne adanmış bir kalem, fikir, düşünce, sanat, edebiyat ve şiirimizin ulu çınarı SEZAİ KARAKOÇ Üstadımız ebedi yolculuğa çıktı. Rabbim makamını ali, mekanını cennet eylesin. Ömrümüzün özüne sirayet eden, hayatın anlamını kavramamızda yol gösteren, yalnızca Allah ve Resul buyruğuna tabi olmamızı her fırsatta öğütleyip-nasihat eden Üstadımız, kuşkusuz bundan sonra daha çok yol gösterecek, daha çok konuşacak, daha çok yolumuzu aydınlatmayı sürdürecektir. Türkiye’mizin, İslam coğrafyasının, ümmetin başı sağ olsun.
“Alimin ölümü, alemin ölümü gibidir” buyurdu Allah resulü. Ömrümüzü Kıymet Aşısına, Ruhun Dirilişine hasretmiş, İslam Ümmetinin birlik ve beraberliği adına ömrünü vakfetmiş bir ulu derviş, ulu bir bilge, ulu bir tefekkür sahibi, Türk şiirinin “İslam şiiri Akımı”nı ortaya koymuş bir şairi-edebiyatçıyı kaybetmiş olmak yalnızca ülkemizin kaybı değildir, tarihimizin, coğrafyamızın, insanlığın kaybıdır. Gökteki yıldızlara benzetildi Ashabı kiram efendilerimiz. Mehmet Akif Ersoy, Üstat Necip Fazıl, Nuri Pakdil, Nurettin Topçu, Arif Nihat Asya, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Alaaddin Özdenören gibi üstatlarımızda bizim yeryüzü yıldızlarımızdır. Büyük Allah dostları, ilim irfan sahipleri bu yolu aydınlatan yıldızlar gibidir. Liseli yıllardan itibaren sürüp gelen ve kırk beş yıldır birlikte olmaktan onur duyduğum, okuma alışkanlığı ve tefekkürümüzün ana eksenini oluşturan isimdir Sezai Karakoç. Amel defterini açık tutan isimlerdendir. Yetmişin üzerinde eserler yazmış, binlerce bu milletin evladına eserleriyle yol göstermiş, kendilerini Sezi Karakoç’un talebesi farz eden binlerce kalem ve kelam sahibinin olduğundan kuşku duymuyorum. Yarın İkindi namazını müteakiben cenaze namazıyla son şahitliğimizi yapacağız.
Bir defasında “Her çağda şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun, inananlar için muhakkak bir Nuh’un Gemisi vardır.” “Umutsuzluk yok. Gün gelir, gül de açar, bülbül de öter” derdi. Yine bir oturumumuzda; “Anlaşılıyor ki, İslam aleminin kaderi Türkiye’deki kördüğümün çözülmesine bağlı” diye ekliyordu. Umuyor ve inanıyorum ki Türk kültür havasının önemli isimlerinden olduğu kadar, Türk siyasetinin faydalandığı, çıkış yollarını buldukları önemli bir şahsiyetti.
“Diriliş Düşünce Mektebi” bugüne değin yüzlerce talebe yetiştirdi. Bundan sonra da yetiştirmeye devam edecektir. Kimseye eyvallah etmeyen, bir gayenin, düşüncenin adamı olarak duruş sahibiydi. Hayatı boyunca duruşunu, halini bozmayan ender mümin şahsiyetlerden biridir. Tekraren ruhu şad,mkamı ali, mekanı cennet olsun.
“Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili”
Recep Garip – recepgarip.com