Toplumsal birlik hareketi-I
Millet olarak, toplum olarak çağdaş hedeflerimizi gerçekleştirmenin başlangıç noktası birlikte hareket edebilmektir. Düşüncelerimiz, hayata kişisel bakışlarımız, siyasi görüşlerimiz, inançlarımız doğal olarak farklı olmaktadır. Ama hep birlikte insanca yaşamak, büyük ortak hedefimiz olmalıdır. İçinde bulunduğumuz günden başlayarak milletimizin son altmış yılda yaşadıklarını masanın üzerine serip, bilimsel ve toplumsal analitik yöntemle bir analizini yapmalıyız. Diğer dünya toplumlarının birçoğu ilerlemiş, bağıl olarak bizim gibi ülkelere göre hayli mesafe kat etmişlerdir. Bu tolumlar maddi ve manevi alanlarda günümüz imkânlarını kullanarak ve çalışmalarını sürdürerek ilerleyip, yeni konularda yeni atılımlar yapıyor. Bizim gibi toplumlar ise kişilerin, kutuplaştırmaların gelgitleri arasında oluşturulan sürtüşmelerin, toplumsal ortamı saran yangınında ruhsal ve zihinsel olarak kavrulup durmaktadır. Milletimizin, bilimsel düşüncelerin aydınlatıcı lığında, yeni çözüm yöntemlerine sahip oluşumlara, havaya, suya ve ekmeğe olan gereksinim kadar büyük bir özlem duymaktadır. Ülkemizde yürürlükte olan mevcut siyasi sistemimin (sadece işletmecisi olan iktidarları değişiyor ) strüktürü içinde yetişen ciğerleri hırs ve doyumsuzluk bağlamış insanlar, toplumun geleceğinin temiz havasını soluyacak sağlıklarını kaybetmişlerdir. Ruha (cana) sahip beden devingendir. Cansız (ruhsuz) beden durağandır, hareketsizdir. Büyük Değişimin ilk adımı insan ve toplum olarak ruhun dirilişini ve zihinsel devrimi gerçekleştirmektir. Bu adım atıldığı anda yeryüzü canlanmaya, gökyüzü aydınlanmaya ve toplum geleceğini görerek inşa etmeye başlayacaktır.
Büyük Değişim sürecinde genç nüfus kültür, uygarlık, sosyal, ekonomik ve siyasa bağlamda çok önemli katkılılarda bulunacaklardır. Siyasi katılım; devleti, devlet adamlarını ve yönetimi içermektedir. Diğer bir ifadeyle siyaset devlet, ülke, millet yönetimini tanımlamaktadır. Büyük Değişimin diğer temel bir ilkesi insanların yaşamlarını düzenleyen genel kurallarda, gerekli ve yeterli değişimleri yapmak, öngörülen çalışmaları kademeli olarak uygulamaya koymaktır. Büyük Değişim, toplum hayatını etkileyen tüm alanlarda yönetsel yapıya ilişkin düşünceleri ve eylemleri içermektedir. Genç nüfusun bu süreçte etkin rol alması toplumun istikbali ve kendi sorunlarına çözüm üretmek açısından çok önemlidir. Toplumun en dinamik kesimini oluşturan gençlerdeki pasifik ufuklu değişim sürdürülebilir ( yarınların bugünden daha iyi olması) bir süreçtir. Demokrasilerde siyasal katılım geniş kapsamlı bir kavram olup, halkı ilgilendiren tüm özdeksel ve fizik ötesi unsurları kapsamaktadır. Siyasal katılım aynı zamanda, devlet (millet) yönetiminde yeni bir durumalıştır. Siyasal katılım bir olgu olduğu kadar, aynı zamanda toplumda bir değer yaratmaktır. Siyasal katılım, devlet yönetiminin oluşumuna katkı sağlayan bir davranıştır. Ve aynı süreçte demokratik kavramsal değerlerin millet hayatına aktarılması aksiyonudur. Siyasal katılım tek boyutlu bir davranış değildir. Günümüz siyaset anlayışında ve siyasal yapılanmada, millet problemlerinin çözümüne yönelik fonksiyonun parametreleri ihmal edilmektedir. Siyasi partilerin kendi varlıklarını korumaları, ne acı bir durum ki, toplumsal sorumluluklarının önüne geçmiştir. Büyük Değişimin önemli ilkelerinden biri de milletdaşlık ve yurtseverlik bilincinin tüm boyutları ve sorumlulukları ile millet hayatında tedavüle konulmasıdır.
Ülkemizde son kırk yıldır en büyük aktüel problem işsizliktir. Özellikle de gençlerin istihdam edilmesi. 28 Şubat 1998 yol kesim hareketinden sonra, üçüncü bin yılın başlangıcından itibaren uygulamaya konulan Türkiye öğretim, öğrenim ve eğitim sistemi genç nüfusun istihdam imkânlarını daha da daralttı. Yirmi birinci yüz yılın ilk çeyreğinin sonuna yaklaştığımız bu yıllarda gençlerin umutları azalmaya devam ederken, zihinlerindeki karamsarlık sisinin özgül yoğunluğu da artmaktadır. Gençlerimizin umutlarını diriltecek ve artıracak yeni bir momentum oluşturacak Büyük Değişime ihtiyaç kaçınılmaz hale gelmiştir. Türkiye genelinde yapılan tüm anketlerin sonuçlarına göre, en az güven duyulan kurumun siyaset olması, Büyük Değişim sürecinin ülkemizde yürürlükte bulunan siyasal sistemin yeniden yapılandırılması ile başlanılması zorunluluğunu önümüze koymaktadır. Demokrasiyi yurttaşlarımızı, bölgemizi ve tüm insanlığı kapsayacak bütünsellikte düşünen ve kabullenen, adaleti yani yargı sistemini uygulanabilir kılan, devlet yapısında bulunan kurumların ve özel kuruluşların şeffaf, hesap verebilir olmaları mutlaka sağlanmalıdır. Genç nüfusta işsizlik oranının artması, insan haklarının ve bireysel özgürlüklerin-sorumlulukların daralması, iki bin sekizden itibaren başlayan yükseköğretim kurumlarındaki hızla kabuk bağlayarak başkalaşımı, çarpık kentleşmede (yığınlaşmada) ısrar ederek, bölüşümdeki adaletsizliğin artması ve hane halklarının satın alma gülerinin sürekli erimesi, iç göçün ve genç beyin gücünün yurtdışına hızla sirkülasyonu olumsuzlukların boyutunun genişlediğinin kanıtlarıdır. Bu sürecin yıllardır şiddetini artırarak devam etmesinin temelinde, üretim yapma yerine, ranta dayalı örtülü bir ekonomi yaşam tarzının ikame edilmiş olmasıdır. Bu gidişatı durdurmak için geçlere hayatlarını devam ettirebilecekleri, kendilerinin ve büyük milletimizin geleceğini küresel ölçekte kurabilecekleri imkânların oluşturulması ve kullanabilmeleri için millet olarak Büyük Değişimi yapma yükümlülüğümüzü hep birlikte yerine getirmeliyiz.
1980 sonrası ülkemizde siyasi iktidarların devlet yönetiminde karar almalarında millet iradesini kullanma süreçlerinde, kendilerine vekâleten verilmiş olan iradeye ek olarak ticari faaliyetleriyle ünlenen varlıklı zümreler de etkili olmaya belirgin şekilde başlamıştır. Devlet yönetimini üstlenen siyasi kadrolar, milletin çok boyutlu kalkınarak ilerlemesi yerine sadece ekonomik kalkınma kavramını topluma kabullendirmeye çalıştılar. Bu yöntemin halkta gittikçe kabul görmesinde varsılların yönetimle iç içe eylem birliğinde bulunmalarının büyük etkisi olmuştur. Türetilen güç birliğinin yeni bileşke kuvvetin sonuçları milletimizin hayatında ve en son hazırlanan Beş Yıllık Kalkınma Planı hedefleri ile gerçekleşen sonuçlar arasında oluşmuş bulunan makas açıklılarında çok net görülmektedir. Son yirmi beş yılda, ülkemizde, bir taraftan milyarderlik insan sayıları yıldan yıla öyle artmaya başladı ki, bu nicelik büyümesi halkımıza küresel lige çıkmak olarak empoze edildi hep. Diğer yanda ülkemizde çalışan ve emekleriyle geçinen insanların asgari ücret bandında satı alma gücüne sahip olanların sayısı, toplam çalışanların yüzde altmış dördü seviyesini aştı. Halkın yüzde yetmişi alt katmanda birikmeye başladı. Bileşke kuvvetin etkisi üçüncü bin yılın ilk çeyreğinin sonuna doğru kendini daha bir öne çıkarmıştır. Genç nüfus piyasa beklentilerine göre bu dönemde değişikliğe uğratılmıştır. Gençler siyasetten uzak durmaya, devlet yönetim sistemindeki yetersizliklerin sürdürülesine reaksiyon göstererek, yönetici takımı ile siyaseti yönlendirmeyi görev edinen bir avuç varsılların oluşturduğu sisli ortamdan uzak kalmayı yeğlemişlerdir. Gençlerin yeni arayışları Büyük Değişim içinde bulunmaktadır. Teknolojik gelişme, özellikle de dijitalleşme gençlere bekledikleri imkânları sunmaktadır. Gençlerin değer sistemleri çok sık değişmektedir. Önemli olan bu potansiyel devingenliği gençlerin geleceğe yönelik beklentilerinin gerçekleştirilmesinde kullanabilmektir. Çünkü yaşadığımız çağ koşullarında bireyler ve bunların oluşturduğu toplumlar küresel boyutlu düşünmek ve davranmak zorundalar. Sosyal paylaşım siteleri yeni toplumsal değişim hareketleri için alternatif bir medya sistemi ortaya çıkardı. Özgür ve sorumlu gençlerimiz ile bu medya milletimiz yararına geliştirilmelidir.
DEVAMI GERÇEK TARİH TEMMUZ 2022 SAYISINDA