tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Selimcan Yelseli

Sanat Tarihçi/Yazar

Popüler bir yanılgı olarak instagram’ı sanat nesnesi olarak görmek

19.11.2024
A+
A-

Açıkçası bir süredir hem kendimi, hem de kalemimi sosyo – politik meseleler mevzubahis olduğunda nadasa çekmiş; geçmişin muhasebesi, geleceğin imarıyla uğraşıyordum. Zaman zaman olur öyle, hepimizin durup da düşüncelerini gözden geçirmeye muhtaç olduğu devirler vardır. İnsanız, haliyle kendi dünyamıza çekilir, kendi kuytumuzda soluklanırız. Bu nadas belirli bir müddetle sınırlı kaldığı takdirde faydalıdır da. Ama öyle tatlı, öyle hoş bir sakinliğe çeker ki insanı; değil kalem kıpırdatmak, bir cümle kurmaktan aciz bulursunuz kendinizi. Bu da bilirsiniz ki her şeyin manasını yitirdiği, fikirlerin soğuduğu, cümlelerin kuruduğu tekdüze ve yavan bir alemdir.

İşte ben bu tatlı sakinlikte, fikirlerimin buz kesmek üzere olduğu ve malûm sonbahar aylarından mülhem kuru yapraklar gibi cümlelerimin kuruduğu bir gecenin uysal yalnızlığında  sosyal medyada bir şahsın fikirleriyle sarsıldım. Dürüst olmam gerekirse birkaç gündür beni sarsan bu fikirlerin üzerine düşünmemeye, beni kalemin ve kağıdın başına çekeceğini bildiğim için de bir miktar boş vermeye gayret ettim. Ama nafile…Yine kağıdın ve kalemin başındayım.

İsmi lazım değil, bu şahsın beni sarsan fikirleri instagram ile ilgiliydi. Sözlerine şöyle başlıyordu bu şahıs:

“Bugün yazılacak bir görsel sanat kitabının içinde instagram kelimesi geçmiyorsa, o kitap ne yazdığını bilmiyordur.

Bu cümleyi ilk duyduğumda, her ne kadar iddialı bir cümle olsa da kültürel olguların geçmişe saplanıp kalmasından ziyade çağa uyum sağlaması gerektiğini düşündüğümden, hak vermekten kendimi alamadım. Ya sonra… Şahsın sözlerine takriben nasıl devam ettiğini hep beraber takip edelim. Hemen hemen fikrinin özü şuydu:

İnstagram, sistem haline geldi ve sanat tarihini hepimize baştan sona yaşattı. Çünkü en başta yediğimiz yemekleri, manzaraları, çekerken portre çekmeyi ve bunu profesyonelce icrâ etmeyi öğrendik.

Peşin hüküm vermeyeyim, fotoğrafçılığın bir sanat dalı olup olmadığı her ne kadar eski bir soru işareti olsa da, her şeye rağmen sanat çevrelerinde varlığını sürdürüyor, tartışılıyor. Ben ise bu konuda fotoğrafın da bir sanat dalı olduğunu düşünenlerdenim. Buna rağmen şahsın fikirlerindeki cesaret karşısında hayretler içindeyim.

Haydi iyi tarafından düşünelim, bu şahıs acaba John Dewey’in hani şu, estetiği ve sanatı güncel hayattan -deneyimden / yaşamdan- ayrı tutmayan ve bir sanat eserinin klasik haline geldiğinde her şeyden soyutlanmış bir hale geleceğinden şikayet eden, sanat ürünlerini müzelik bir kavram olarak değil de bizzat insanın pratiği olarak ele alan o meşhur sanat kuramından mı bahsediyor? Pekala, kabul edelim, düşüncelerinin devamı da bu görüşe yakın… Ama o düşüncelerin özünde büyük bir kavram karmaşası, sanat konusunda profesyonel olanlar için yadsınamaz bir hata var! İlk önce o düşüncelere yine takriben göz atıp, sonra tespit edelim:

Instagram’ın kendisi bir akım ve sanat nesnesi oluyor… İnstagram ticari bir alet ve aletin etkisi nesneye göre oldukça büyük.

Hata nerede mi? Evvela popüler bir yanılgı olarak İnstagram’ı sanat nesnesi olarak görmekte. Yahu bir insan sanat hakkında söyler söyler durur da, sanatın insan şuuru ile arasındaki ilişkiyi nasıl göz ardı eder? Yani bir sanat eserinin insan elinden çıkarak biricik olması, böylece o esere öznel bir estetik duygunun katılması, teknoloji ile belirlenmiş ve herkes tarafından kullanılan sınırlı özellikler ile nasıl bir tutulabilir? Çağın  teknik -dijital- imkanları, sanatın organik anlayışı ile nasıl yan yana getirilebilir? Üstelik şahsın dedikleri bununla da sınırlı değil, hepimizin “yok artık” diyeceği o ütopik noktaya geldik. Buyurun:

Van Gogh’un günümüzde yaşadığında resim yapacağını hayal etmek büyük bir yanılsama. Bir şirket kurması, bir sistem kurması, bir yapı kurması daha olası. Çünkü biz sanatı hala 18. Yüzyılda yaşıyormuşuz gibi bir halle tutmaya çalışıyoruz.

Bir… Van Gogh günümüzde yaşasa resim yapmaya devam ederdi. Tıpkı günümüzde yaşayıp resim yapmaya devam eden ve öznel ifadesini kendi zihninde yoğurarak ortaya koyan diğer ressamlar gibi. Çünkü resim sanatı, kendisini fotoğraftan ayıran teknik unsurların dolaylı imkanlarından ziyade bir eser yaratma kaygısı ve şuur ile dolaysız bir ilişki içindedir. Ressamda ilham ve tasavvur kıymeti neredeyse sonsuz bir zaman algısını doğururken; fotoğraf, enstantane ve zamanın geçiciliği üzerinden yorumlanır. “O an” dediğimiz kavramda donup kalan zaman başroldedir. Bir tasvirde ise zaman aklımıza gelmez. Çünkü sonsuz bir ihtimaller silsilesine sahiptir.

İki… Sadece Van Gogh gibi bir sanatçının değil, aklımıza gelebilecek her sanatçının bir şirket, bir sistem, bir yapı kurmasını, kendi sanatını icra etmesinden daha olası görmek sanat tarihinden bîhaber olmaktır yalnızca. Kuramsal birçok sanat tarihi kitabını bir kenara bırakalım, sanatla ilgilenen bu şahıs, Van Gogh’un abisi Theo’ya yazdığı mektupları da mı okumadı? Hangi sanatçı kendi ekonomik sıkıntıları bir yana, sanatı ticari bir sistem kurma vasıtası olarak gördü bugüne kadar? Hangi sanatçı kendi camiasında sık sık eleştirilen kapitalizmin bir parçası haline gelmeyi kabul etti?

Üç… Meseleye Van Gogh ile başlayıp, 18. Yüzyıl örneği ile devam ettirmek de tuhaf bir çelişki doğrusu. Çünkü Van Gogh 19. Yüzyıl sonlarında yaşamış bir ressam. Söylemeden de geçemeyeceğim, Van Gogh fotoğraf makinesi ve fotoğraf üzerine çalışıldığı bir dönemde resim yapmaya devam etti. Oysa bu şahsın bakış açısına göre düşünürsek, bu çağda yaşasa bir sistem, bir yapı kuracak olan Van Gogh, o dönemde de  fotoğraf makinesi ve fotoğraf üzerine çalışabilir ve resim yapmak yerine fotoğraf çekebilirdi değil mi? Kuracağı sistem için de güzel bir başlangıç olurdu hem?!

Bugün her ne kadar pek umursanmasa da, sanat hakkında konuşmak da tutarlılık gerektiren bir eylem. Farklı ve popüler olmak çabası çağın bir getirisi diye tutarsız laflar etmeye de gerek yok üstelik. Evvela kavramları oldukları gibi kabul edip, önemsemek, sonra bu kavramlarla okumak gerek sanatı ve onun tarihini. Üstelik günümüzü de kapsayacak bir sanat tarihi yazımında, o metinde sosyal medya platformlarından önce yer alacak o kadar çok gelişme var ki… Dijital ve postmodern sanat  gibi. Daha niceleri, niceleri…

Haydi kalemi elimize almışken şuna da değinelim: Sanat eserleri neden eskisi kadar eleştiriye layık bulunmuyor, hatta tıpkı yukarıdaki örnekte olduğu gibi, bir yanıyla dijital ve kapital bir unsur olmaya mahkûm ediliyor, hiç düşündünüz mü?

Kendime göre bulduğum cevabı şuraya iliştireyim: Çünkü sanat eserleri artık tabiri caizse suya sabuna dokunmuyor da ondan!

Güncel hayatta sanat, takriben yüz yıldır işlevsizleşti. Aslında işlevsizleşti değil, bile isteye işlevsizleştirildi. Sanatı kendi kendisinin dünyasına hapseden çağ ve sanatını icrâ edecek olan sanatçının yanına bir oyuncak gibi bırakılan tasarlanmış dünya algısı, onu güncel hayatın işleyişi ve sorunlarından uzaklaştırdı. Artık sanatçı suya sabuna dokunmayan ve tabiri caizse kendi oyun alanında -belki de sosyal medyada, mesela Instagram’da!- eğlenen bir çocuktan başka bir şey değil…

Geniş salonlar, duvarları aydınlık müzeler, seçkinlerin katıldığı lüks sergiler, sosyal medyanın baş döndürücü süratinin yanı sıra; toplumların imtihanını vermek zorunda olduğu politik – ekonomik krizler, güvenlik kaygısı ve hatta teknoloji, sanatı güncel hayattan soyutladı.

Bir bakıma toplumcu gerçekçi bir sanat anlayışı bile maddi kültür mevzubahis olduğunda toplumsal gerçekliğin belli zümrelere afişe edilmesinden başka bir şey değil artık. Toplumsal meseleler göz önünde tutularak ortaya koyulan sanat eserlerinden ziyade sanatçıların benliği  tek odak noktası olarak addedilmekte ve bu da günden güne sanatçının, sanatın bizzat kendisinden daha mühim bir noktaya gelmesine dair yanlış bir tutuma ve sanatın tıpkı deminki örnekte de okuduğumuz gibi yanlış yorumlanmasına yol açmakta.

Başka bir zaman bu konuları yine konuşalım isterim…

Yeniden kâğıt ve kalemin başına dönene kadar şimdilik bu kadar.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.