tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Selimcan Yelseli

Sanat Tarihçi/Yazar

Sezai Karakoç ardında berrak dizeler bırakarak göçtü

19.11.2021
A+
A-

Gölgelerin kıvrım kıvrım bir telaş halinde zamana yayıldığı, trafik lambalarının tüm göz alıcı renkleriyle caddelerde yanıp söndüğü bir akşam vakti… Yorgun insanlar arasından, günün yorgunluğundan bir parça, bir iz olarak evime dönüyorum.

Mehmet Poyraz üstadım haberini veriyor; “Sezai Karakoç’u kaybettik…”

Dilimden dökülüveren Sezai Karakoç dizeleri;

“Sen geldin benim deli köşemde durdun,
Bulutlar geldi üstünde durdu…
Merhametin ta kendisiydi gözlerin…”

O zamanlar çocuksu buhranlar içinde çalkalanıyorum. Ruhum allak bullak. Bilmem nerede, hangi sahafta okumuştum bu şiiri, hatırlamıyorum. Sakallarım güz nemi, dudaklarım nikotin buruğu… O çalkantılı günlerimden içimde tuz buz dizeler kalmış…

Ben Sezai Karakoç merhumu “Monna Rosa” ile değil “Köşe” şiiriyle tanıdım. Tanıdım ve ondan sonra, mütemadiyen, merhametin ta kendisi olan gözler aradım etrafımda. Nafile…

İlerleyen zamanlarda Diriliş Neslinin Amentüsü’nü bir çırpıda içmiş, Yitik Cennet’i yitirdiğim tüm güzel şeylerin mahzunluğunda okumuştum ve daha nice eserleri de, koskoca bir fikir dünyası…

Sezai Karakoç göçtü… Ardında berrak dizeler, cilt cilt fikirler bıraktı… Genel bir kaidedir, her göçenin kıymeti bilinmemiştir aslında. Göçen, henüz aramızdayken kıymeti noksandır, ötelenmiştir fark etmeyiz…

Şiir, şair ve tüm ince şeyler gitgide tükeniyor oysa. Dünya sürgününden asıl yurduna göçüyor…

Sezai Karakoç göçtü… Kendi şiiriyle veda ediyorum ona;

 “Doktor istemem Annem gelsin,

Yataklar denize atılsın,

Çocuklar çember çevirsin,

Ölürken böyle istiyorum…”

Başımız sağ olsun…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.