Madunların kimliksel varoluşunda kadın imgesi: İndira Gandhi örneği
Hindistan, XIX. yy’dan itibaren İngiliz hegemonyasına girmiş, bunun sonucu olarak tarihsel bir kırılma dönemi yaşamıştır. Sömürgecilik olgusu yıllarca Hint toplumunun kalabalık yığınlarıyla sessizliğe gömülmesine; maddi ve manevi değerlerinin sömürülmesine neden olmuştur. Hindistan’ın XX.yy’ın ortalarında bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte İngiliz sömürgesinin olumsuz etkisi, sindirilmiş, sessizliğe gömülmüş ve kimliksizleştirilmeye zorlanmış kesimlerde bir hareketlenme başlanmasının yolunu açmıştır. Bu bağlamda kadına toplumsal kimlik kazandırma uğraşı veren İndira Gandhi, modern Hint kadınının rol modeli olarak ortaya çıkmış ve ilerleyen dönemlerde Hindistan’ın ilk kadın Başbakanı olarak sadece Hint tarihinde değil, dünya tarihinde de dikkate değer bir şahsiyet olarak ölümsüzleşmiştir. Söz konusu hareketlenme, toplumu vaktiyle tarih dışı bırakmaya yeltenen bazı politikaları yakın zamanlarda madunluk bağlamında yorumlayarak, ortaya koyan Hint aydınları tarafından yapılan madun araştırmalarının fitilini ateşlenmiştir.
Ranajit Guha ve Gayatri Spivak gibi aydınların sömürgecilik sonrası Hint toplumu üzerindeki tarihsel yaklaşımları kadınların da madun olarak görülmesini sağlamıştır. Bu çalışmanın amacı Hint toplumunda kadınlara toplumsal kimlik kazandırma uğraşı veren İndira Gandhi’nin, rolünü ve ataerkil- kapalı nitelikli Hint toplumdaki başarısının dinamikleri ortaya koymaktır. Araştırma, literatüre dayalı yürütülmüş olup, yurtiçi ve yurtdışı tarihi kaynaklar, bibliyografik çalışmalar ve betimsel yöntemlerle çözümlenmiştir. İndira Gandhi’yi temel alan çalışma, Hindistan’ın tek kadın Başbakan’ı konumundaki bir liderin kadın politikalarına bakış açısını ortaya koyması kadın haklarına yönelik politikaların geliştirilmesi, horlanan ve kimliksizleştirilen toplum yapılarındaki kadınların dili olması ve kadına kimlik kazandırma sürecindeki çabalarının ortaya konulması bakımından önemlidir.
Hindistan, tarih boyunca sahip olduğu zenginliklerle gerek eski uygarlıklarının gerekse 169 de modern dönemin Batılı sömürge imparatorluklarının dikkatini çeken oldukça önemli bir merkez olmuştur. Dünya tarihinde yaşanan birçok siyasi, iktisadi ve askeri olayın temelinde Hindistan’a sahip olma isteği yer almıştır. Yeniçağ’da Hindistan, yalnızca İngiltere tarafından değil diğer Batılı güçler tarafından da sömürgeleştirilmeye çalışılmıştır. İngiltere, diğer sömürge imparatorluklarına göre bölgede daha kalıcı olmuştur.
DEVAMI GERÇEK TARİH DERGİSİ MART 2022 SAYISINDA