tarihkitapbiyografimehmet poyrazmustafa armağandergi

Selimcan Yelseli

Sanat Tarihçi/Yazar
20.03.2022
Hiç düşündük mü, Tarkovsky’nin sineması günümüzde neden hep belli bir zümrenin ilgisini çekiyormuş yahut mevzubahis şiirsel sinema olduğunda hep belli bir zümrenin idrakine layıkmış gibi zikrediliyor? Anlaşılması zor olduğu için mi? Gerçi Tarkovsky’nin sanat ve sinema üzerine düşüncelerini kaleme aldığı...
14.03.2022
Haydi, bu yazıda sizinle birlikte, bir, iki asır evvel medeniyetimizde henüz değişmemiş bir şehir nasıl olur, kısaca bir göz atalım… İkindi güneşini imbik imbik süzen kubbelerden taş duvarların nabzına dokunarak müreffeh avluya kavuşan aydınlık canlansın gözümüzde… Ardından bu aydınlığın içinde,...
09.03.2022
Son günlerde yaşanan evrensel gerginlik ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, bir çok soruyu, boykotu, korkuyu ve benim de sıkça bahsettiğim buhran kavramını akıllara getirdi. Şimdi ne olacaktı? Alınacak tavır, edilecek boykot neydi? Bir üçüncü dünya savaşı çıkar mıydı? İlk şaşkınlığın akabinde...
26.02.2022
Pandemi sonrası bir savaş bekliyor muyduk? Hayır… İnsanoğlunun pandemiyle birlikte deneyimlediklerini adeta bir baş dönmesinin tetiklediği savaş çığırtkanlığı ile bir çırpıda unutması, kadın ve çocukların camları buğulu otobüsler ile yurtlarından ayrılması, eli silah tutanların vedası ve dahası… Tankları gürbüz birer...
21.02.2022
Mir-i Arap medresesinin çinilerine gök kubbeden Zerefşân ırmağına esen ateş mavisi yıldız tozlarından buğular mı aksetmiştir? Yoksa bu çiniler ezelden mi böyle parlak, böyle alevli bir ahenkle süslenmiştir? Bu suale cevabımız zamanı şahit kılacaksa eğer, bu şahitlik Buhara mevzubahis olduğunda...
13.02.2022
Wittgenstein Tractacus’unda şöyle diyor; “Şeyler olgu bağlamlarının içinde yer alabiliyorsa, bu, onlarda zaten bulunmalıdır.” Neden söyledim bunu? Buhran Vesikası-2: “Toplum” adlı yazımda, buhranı tanımanın, bilmenin belki de ona karşı yegâne deva olduğundan bahsetmiştim… Tevafuk bu ya, geçenlerde Tractacus’u şöyle bir...
30.01.2022
Baudrillard bu günleri görseydi ne derdi acaba? Mutlaka rastlamışsınızdır, sanal arazi ilanları ciddi meblağlarla satış sitelerinde sayfa sayfa yer alıyor artık. Alıcısı var mı? Bilmem, ben rastlamadım. İzleyicisi var mı? Suale ne hacet, hepimiz! Bu yeni yeni oluşan ve son...
20.01.2022
“Şatârâbân Ölür” Nerede o, gök kubbeden yıldız tozları misali pırıl pırıl üzerimize yağan sesler? Nerede plaklarda döndürülen güz yangınları, nerede radyo cızırtıları ardından bir yanıp bir sönen nağmeler? Nerede onlara eşlik eden güfteler? Merhum Attilâ İlhan; “şatârâbân ölür” diyerek geleneksel...
12.01.2022
Asırlardır tekerrür eden ve tekerrürüne rastgelen zamanlarda dimağların narin zarlarını yırtacak kadar zorlayan buhranların en garibini yaşıyoruz… “Adam sen de!” demeyin. Bu yazımla ilintili önceki yazıma nokta koymadan evvel tek cümle ile girizgâhına yeltenmiştim, hatırlarsınız… İzsiz, isimsiz bir buhran, her...
04.01.2022
Bana her şey birdenbire sona erecek gibi gelirdi. Nasıl mı? Çocukluğumun kızıl şafaklara uzanan gecelerinde aklım kıyamet fikri ile dolar, göklerin ansızın ikiye katlanacağını, akan suların duracağını, büyük bir sarsıntı ile yerin dibine geçeceğimizi vehmeder, bu vehmin ürpertisi ile tedirgin...
25.12.2021
Epeydir zihnimi meşgul eden ve hakkında hakiki bir neticeye varamadığım bir mesele, Turgenyev’in Babalar ve Oğullar adlı eserine yeniden göz atma fırsatı bulduğumda bende asıl çizgilerini oluşturdu. Okuyanlara malumdur, eserin bir yerinde eski kuşağı temsil eden bir kahraman şöyle der;...
15.12.2021
Müdavimi olduğumuz çay ocağında oturuyoruz. Demli çaylardaki şekeri eriten metal kaşıklar, sadece kış akşamlarına mahsus o uysal sessizlikte çınlıyor. Remzi çayından bir yudum alıp, dudaklarında müstehzi bir tebessümle konuşuyor; “Elon Musk’ın Neuralink projesi de geliyor.“ Yerimde huzursuzlanıp dimdik söylüyorum; “Ben...
08.12.2021
Bir bir göçüyorlar… Aramızdan sonbahar yapraklarının hazan ile dökülmesi gibi geçip gidiyorlar desem, olmaz… Hayır! Sanırım biz birer yaprak oluyoruz da, kökleri metin, topraklarına sımsıkı bağlı bu kadim çınarların, başka âlemlerin suyuna, iklimine meyletmeleriyle o geniş ve bereketli dallarından bir...
02.12.2021
Bakışlarımızı zümrüt yeşili dağ yamaçlarından, geniş ovalara, o ovalardan lekesiz mavilikteki göğe çevirelim. Derhal bir şüphe uyanır içimizde; “Gördüğümüz tabiat mıdır?” Hayır, hayır mübalağa değil. Tabiatın, insana kendi ruh dünyasını çağrıştıran ve hatta kimi zaman insanı bir bakışın tesiriyle kendisine,...
24.11.2021
“Eski Roma’da ölmek, “ad plures ire“ (çoğunluğun arasına karışmak) demekti.” (Elias Canetti, Ölüm Üzerine, s.123) Şehrin en kalabalık meydanında yürüyorum. Bu meydanı bir de sabah görmelisiniz… İlk aydınlığın üzerinden ağır ağır kalkan kül rengi sisin içinden, gümüş renkli güvercinler yağar...
19.11.2021
Gölgelerin kıvrım kıvrım bir telaş halinde zamana yayıldığı, trafik lambalarının tüm göz alıcı renkleriyle caddelerde yanıp söndüğü bir akşam vakti… Yorgun insanlar arasından, günün yorgunluğundan bir parça, bir iz olarak evime dönüyorum. Mehmet Poyraz üstadım haberini veriyor; “Sezai Karakoç’u kaybettik…”...
17.11.2021
“…yeryüzünü fethetmek bahanesiyle gökyüzünden yüz çevirmek.”                                                                  Rene Guénon –Modern Dünyanın Bunalımı Sanatın, kültür gövdemizin damarlarında gezinen sıcaklığını hissetmeyenimiz yoktur. Bienallerin, elitizm ve zarâfet kokan iklimini teneffüs etmek için klima serini müreffeh salonlara gider, iki dirhem bir çekirdek sanatçıların, “müthiş...
10.11.2021
İman meselesinin tahmin edilenden daha çetin ve gündelik genel geçer anlayışların neticeye ulaştırdığı problemlerden daha girift bir mesele olduğunu hatırlatan müthiş bir eser okudum; “Aziz Manuel”. İman kavramı neredeyse her sahada hakkında uzun uzun konuşulan ve nesnel bir kavram olarak...
03.11.2021
Ellerini iki yana açmış, yüzü bizlere dönük, bakışlarıyla sonsuzluğun azametini müşahede ederek duran bir adam… Hemen arkasında, kendisine göre sağ bize göre ise sol tarafında, iki büklüm ve adeta bîçare tavrıyla sol elini bir hürmet nişanesi olarak gövdesine bastırmış, sağ...
30.10.2021
Yeryüzünde duyulan sesler arasında Saba makamı kadar muntazam ve güzel bir makam yoktur desem, mübalağa mıdır?  Hatırlıyorum, lise yıllarımın kaygılı gecelerinde, başımı bir tatlı hüzün gibi saran uyku rüzgarlarına hasret, yatağımda oturur, geceyi dinler, eğer bir de uyku rüzgârlarının beni...
25.10.2021
David Wootton, Bilimin İcadı adlı eserinde şöyle demektedir: “Keşifler bir tarihsel süreçte geriye döndürülemeyeceği öngörülen anlardır. Keşif kavramı beraberinde döngüsel olmaktan ziyade doğrusal bir yeni zaman duyusunu getirir. Amerika’nın keşfi hoş bir tesadüf sayılabilirse, daha da ilginç bir tesadüfü, yeni...
19.10.2021
Malumunuz, dünyanın son günlerde sık sık konuşulan, videoları, görselleri, detaylı tetkikleri ve hatta masum taklitleriyle etrafımızda çığ gibi büyüyen bir meselesi var; Squid Game dizisi… Bir anda infilak eden bir bomba şiddetiyle dünyaya aksini veren, ardından çarpıcı olay örgüsüyle tesirini...
03.10.2021
Gelin bu mezar taşı bilgisellerini hazırlayan romantik şahısların bilgisellerine münhasır keyfiyetlere bir nazar edelim, bu şahısların yazılarındaki ihtivayı ve bu fakirin de naçizane reddettiği hususları madde madde tahlil edelim.
21.09.2021
Epeydir eş dosttan duyuyor, ama bir türlü tüm teferruatıyla üzerine eğilemiyordum. Dijital sanattan söz ediyorum… Asla dijital bir sanat olamayacağına inancımdan dolayı bu sloganik yafta ilgimi hiç çekmemişti lâkin merak bu ya, göz atma arzuma da yenik düşmüş bulunmuştum… Ekranda...
07.09.2021
(Şeyhülislâm Azîz-i âlem / Etti ma’mûr bir nice vîrâne / Çok eser etti Hudâ ede kabûl / Hayrdır çün kalacak insâne / Kıldı bu âbı revan hem tâ kim / Teşneler nûş ede kane kane / Hâtif-i gayb dedi...